Sakla Samanı Gelir Zamanı

ATA SÖZÜ

Köyün birinde, havalar biraz soğuyunca saman fiyatları yükselmiş. Fiyatlar yükselince, herkes elindeki samanları satmış. Bir tek Nazmi Dayı, alıcıların tüm ısrarlarına rağmen satmamış samanını. “Nazmi Dayı, samanlığın ağzına kadar saman dolu, niye satmayıp saklarsın samanı?” diye sorduklarında hep aynı cevabı vermiş: “Sakla samanı, gelir zamanı!” Mart ortasına doğru alıcılar yine kapısına dayanmışlar. “Dayı, bak kış bitiyor, baharın ucu göründü görünecek, gel, sat şu samanı,” demişler. Nazmi Dayı’nın cevabı yine aynı olmuş: “Sakla samanı, gelir zamanı!” “Ne zamanı dayı? Bahar göründü diyoruz sana; bak demedi deme, elinde kalacak saman!” Dayının cevabı değişmemiş: “Sakla samanı, gelir zamanı!” Ortalık ısınmaya, ağaçlar yapraklanmaya başladığı bir gece, birden dönmüş hava. Fırtına, yağmur derken lapa lapa kar yağmaya başlamasın mı? Sabah
uyananlar her yeri karlarla örtülü bulmuşlar. Koyunlar, sığırlar ağıllarda kapalı kalmış. Kimse otlatmaya çıkaramamış hayvanlarını.Samanı tükenen koşmuş Nazmi Dayı’ya: “Aman dayı, aman bana bir çuval saman!” “Yaa,” demiş Nazmi Dayı, “ne demiştim ben size: Sakla samanı, gelir zamanı!” Boyunlarını bükmüş ötekiler: “Ne desen haklısın dayı!” Saman olduğunu duyan koşmuş Nazmi Dayı’ya… Çevre köylerden de alıcılar çıkınca samanın çuvalı altın değerine çıkmış. Nazmi Dayı, mart sonunda sattığı çuval çuval samanla koca bir han yaptırmış kendine. Han kapısının üstüne de şöyle yazdırmış: Sakta zamanı,  Bahar zamanı, Sattım şamam, Yaptırdım bu ham.

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …