İyilik Eden İyilik Bulur

ATA SÖZÜ

Bir kartal, tuzağa düşmüş bir gün, bir ağa yakalanmış. Çırpınmış, uğraşmış kurtulmak için ama boşuna.
Biraz sonra birinin yaklaştığını görünce, “Eyvah,” demiş, “tuzağı kuran avcı geliyor, sonum geldi.” Son bir çırpınışla ağdan kurtulmak istemiş. Kanat seslerini duyan adam, dönüp bakmış bir kartal. Parlak tüylerine, keskin bakışlarına bayılmış. Yaklaşıp, ağdan kurtarmış onu, serbest bırakmış.
Adamın evi, ormanın hemen yakınındaymış. Güneşli bir gün, adam dışarıda, bahçe duvarına sırtını verip oturuyormuş. Uzaktan onu gözleyen kartal, bahçe duvarının yıkılmak üzere olduğunu görmüş. Hızla kanat çırpıp, adamın üzerine doğru süzülmüş ve şapkasını kapıp havalanmış. Bağırmış çağırmış adam, şapkasının arkasından koşmuş. Kartal da biraz gittikten sonra yere bırakmış şapkayı. Şapkasına kavuşan adam, dönüp yine aynı duvara sırtını dayayıp oturmasın mı? Kartal yeniden süzülmüş havada, hızlı bir pike yapıp, bir kere daha kapıp kaçmış adamın şapkasını. Adam, yine fırlamış yerinden. Öfkeli mi öfkeli, yerden aldığı  taşı fırlatmış kartalın arkasından. Kartal, biraz daha uçtuktan sonra, şapkayı yere bırakmış yine. Adam, şapkayı alıp öfkeyle doğrulduğunda bir de ne görsün? Sırtını dayadığı duvar büyük bir gümbürtüyle yıkılmamış mı? O zaman anlamış, kartalın şapkasını niye kaptığını. “İyilik eden iyilik bulur ‘diye mırıldanmış kendi kendine.

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …