Ebeveyn Çocuk Güç Mücadelesi
- By : Acil Çözüm
- Category : Çocuk eğitim
Kazan-kaybet yaklaşımı anne ve babaların zaman zaman başvurdukları
bir yöntemdir. Bu yöntemi uygulayan annebabalar,
çocukla olan ilişkilerini bir “güç mücadelesi” şeklinde
görürler. Kendilerinin her zaman doğruyu bildiklerini düşünürler.
Anne-baba ve çocuk arasındaki bu mücadelede, Thomas
Gordon tarafından Yöntem I olarak isimlendirilen yaklaşımda
“ebeveyn kazanmakta, çocuk kaybetmektedir.” Yöntem II olarak
adlandırılan yaklaşımda ise “çocuk kazanmakta ebeveyn
kaybetmektedir”.
YÖNTEM I
Yöntem l’de, ebeveyn, çocuğun uygulaması gerekeni duyurur
ve ondan istediği şeyi, kabul edeceğini ümit eder. Eğer çocuk
çözümü beğenmezse önce çocuğu çözüm yolunu kabul konusunda
ikna etmeye çalışır, bunda da başarılı olmazsa güç kullanır.
Yöntem l’e örnek:
Çocuk – Okula gidiyorum Allahaısmarladık.
Baba – Yağmur yağıyor. Yağmurluğunu giymemişsin.
Çocuk – İhtiyacım yok.
Baba – Yok mu? Islanır, üşütürsün.
Çocuk – Yağmurluk giymek istemiyorum. Nefret ediyorum
yağmurluktan.
H.iIm Ama yavrum hem kuru kalırsın hem de sıcak tutar.
Lütfen giy.
Hayır nefret ediyorum, giymeyeceğim.
H.iIm – Odana git ve yağmurluğunu giy diyorum sana.
Aksi halde okula göndermem.
– Tamam. Siz kazandınız, bu rezil yağmurluğu giyeceğim.
Hu itmekte ebeveyn kazanmış çocuk kaybetmiştir.
Mu yağmurluk çatışmasında ebeveyn-çocuk ilişkisi Yöntem şöyle gelişir:
çocuk – Okula gidiyorum. Allaha ısmarladık.
a – Yağmur yağıyor. Yağmurluğunu giymemişsin.
(,o c u k – İhtiyacım yok.
Kaba – Yok mu? Islanır üşütürsün.
(. ocuk – Çok fazla yağmıyor.
Baba – Çok yağıyor.
Çocuk – Yağmurluk giymek istemiyorum, nefret ediyorum
yağmurluktan.
Baba – Ben giymeni istiyorum.
Çocuk – Ben nefret ediyorum diyorum. Onu giymeyeceğim.
Eğer giymeye zorlarsan ben de seni sinir ederim.
Baba – Tamam. Vazgeçtim. Okula yağmurluk giymeden
git. Bundan sonra da hiçbir konuda ısrar etmem,
sen kazandın.
Bu örnekte de çocuk kazanmış ebeveyn kaybetmiştir.”Çocuk merkezci” adını verdiğimiz, yukarıdaki örnekte görülen
aile tipinde egemenlik çocuktadır. Aile içinde karar veren, yar
gılayan ve yönlendiren kişi o’dur. Böyle bir ailede anne çocuğunu
şöyle anlatmaktadır:
“Her istediğini yaptırır. Gerektiğinde bize bağırır ve döver.
Nasıl ben onun eline vuruyorsam o da benim elime vurur.”
“KAYBEDEN YOK” YÖNTEMİ
Önceki her iki örnekte de her birey kendi düşündüğünün doğru
olduğunu sanır ve karşısındakini bu doğrultuda ikna etmeye
çalışır.
Oysa bu iki yaklaşımın dışında bir yol daha vardır. Çatışmalarda,
sorunun çözümüne alternatif, “Kaybeden Yok” yöntemidir.
Yukarıdaki olay, “Kaybeden Yok” yönteminde şöyle gelişir:
Çocuk – Okula gidiyorum. Allahaısmarladık.
Baba – Yağmur yağıyor. Yağmurluğunu giymemişsin.
Çocuk – İhtiyacım yok.
Baba – Sanırım oldukça fazla yağıyor. Bu durum bizi ilgilendiriyor
çünkü elbiselerin ıslanır ve üşütürsün.
Bu da bizi etkiler.
Çocuk – Benim yağmurluğumu giymek istemiyorum.
Baba – Öyle anlaşılıyor ki sen bu yağmurluğu kesinlikle
giymek istemiyorsun.
Çocuk – Evet, nefret ediyorum.
Baba – Sen gerçekten yağmurluktan nefret ediyorsun.
Çocuk – Evet o ekose.
Baba – Ekose desenli yağmurluktan nefret ediyorsun değil
mi?
Çocuk – Evet okulda kimse ekose desenli yağmurluk giymiyor.
ll.ıt>«ı – Sen de herkesten farklı bir şey giymek istemiyorsun,
ı.o c u k – Tabii istemiyorum. Arkadaşlarım beyaz, yeşil, ya
da mavi gibi düz renkli yağmurluk giyiyorlar.
İt,ıha – Anladım, esas sorunun burada olduğu anlaşılıyor.
Şu anda yağmurluğu değiştirmek mümkün değil
Öte yandan üşütmene de gönlüm razı olmuyor.
İkimizin de kabul edebileceği bir çözüm önerebilir
misin? İkimizi de mutlu edecek nasıl bir çözüm
bulunabilir?
(çocuk – Belki bu günlük annemin yağmurluğunu ödünç
alabilirim.
Baba – O senin istediğin gibi mi?
Çocuk – Evet, o güzel.
Baba – Sanırım annen bugünlük giymene izin verir.
Çocuk – Ona sorayım.
Birkaç dakika sonra.
Çocuk – Sordum. Annem izin veriyor.
Baba – Bu durumdan memnun görünüyorsun.
Çocuk – Tabii, çok iyi.
Baba – Yağmurluk seni kuru tutacak, sen bu çözümden
memnunsan ben de memnunum. İyi günler.Burada, çocuk ve babası, sorunu “karşılıklı doyum” ilkesi
ı^inde çözmüşlerdir. İhtiyaçlar karşılıklı dile getirilmiş ve sorun
iki tarafın da kabul edebileceği şekilde çözüme varmıştır. Burada
önemli olan, tarafların kendi “ihtiyaç” ve “haklarını” gözetmesi
kadar, karşısındakinin ihtiyaç ve haklarına da saygı göstermesidir.
“Uzlaşma”, ancak böyle bir ortamda gerçekleşebilir.