Rutinler Beyni Öldürebilir

Beyninizi Canlı Tutun

Bu bölümü okurken, aklınızdan “Ben oldukça aktif bir yaşantıya
sahibim ve beynim son derece canlı görünüyor. Doğru,
benim de rutinlerim var fakat bu, yeni bir film seyretmekten,
radyoda yeni şarkılar dinlemekten, TV izlemekten veya yeni
insanlarla tamşmaktan hoşlanmadığım anlamına gelmez” gibi
düşünceler geçiyor olabilir.
Oysa gerçekte çoğumuz yetişkin yıllarımızı bir dizi dikkat
çekici derecede sabit rutin ile geçiririz. Sıradan bir haftanızı
veya günlük yaşantımzı düşünün, işinize gidip gelmeleriniz,
kahvaltınız, öğle yemeğiniz haftanın başından sonuna fark
ediyor mu sahiden? Peki ya alışveriş ve çamaşır? Gündelik
yaşantılarımızın ne denli öngörülebilir ve sürprizlerden uzak
olduğunun ve buna bağlı olarak beynimizin yeni ilişkilendirmeler
kurma yeteneğine ne kadar az başvurduğumuzun
farkına varmak hayli sarsıcıdır.
Aslına bakılırsa, rutinler mutlak olarak kötü değildir. İnsanlar
rutinleri yaratmıştır çünkü yakın dönemlere kadar dünya
öngörülemezdi ve yalnızca yiyecek ve barınak bulmak bile
riskli ve tehlikeliydi. Güvenilir gıda, su ve barınak kaynakları
keşfedildiğinde onların en az riskle elde edilmesine olanak
tanıyan kalıpları aynen sürdürmek mantıklıdır. Öngörülemez

bir dünyada başarılı rutinler keşfetmek ve uygulamak, hayatta
kalmayı sağlamıştır.
Ancak yirminci yüzyılın sonlarında yaşayan bir orta sımf
Amerikalı için bu tür bir öngörülemezlik artık pek de söz
konusu değildir. Yiyecek, yerel süpermarkette hazır olarak
bulunabilmektedir; su musluktan akmaktadır; hava durumuna
dirençli, ısıtmalı veya soğutmalı evler iklime aldırış
etmemektedir. Modern tıp çoğu yaygın hastalığı defetmiştir.
Hatta en sevdiğimiz TV programlarının her hafta aynı saatte
yayınlanacağından bile eminizdir.2
Bu öngörülebilirliğin beynimiz üzerindeki etkisi ne olmuştur?
Rutin davranışlar genellikle bilinçaltında olduğu için,
minimum derecede beyin eneıjisi harcanarak gerçekleştirilirler
— ve bu da beyne çok az egzersiz yaptırır. Korteksin yeni
ilişkilendirmeler kurma gücü büyük ölçüde yetersiz kullanılır.
İşyerinize her gün aym rotayı izleyerek giderseniz, aym
beyin yolağım kullanmış olursunuz. Bu yolculuğu gerçekleştirmek
için kullanılan beyin alanları arasındaki nöral bağlantılar
güçlenir. Başlangıçta, bu rotanın henüz yeni olduğu zamanlarda,
faaliyete geçen alanlarla -bir köşeyi döndüğünüzde karşınıza
çıkan yeni bir koku, görüntü veya ses gibi- kurulan diğer
bağlantılar, yolculuk rutinleştikçe zayıflar. Bu durumda A
noktasından B noktasına gitmede çok etkin olursunuz fakat
bu beynin zararına olur. Yenilikleri ve beyne iyi bir egzersiz sağlayacak çeşitli, çoklu duyusal ilişkilendirmeler kurma fırsatım
kaçırırsınız.

Beyninizi Canlı Tutun
Bir Bahçe Yetiştirin Beyninizi Geliştirin

ister bir şehrin ortasında terasta çiçek bahçesi kurmak isterse kırsal kesimde yarım dönümlük bir sebze tarlası ekmek olsun, bahçecilik zengin bir Nörobik egzersizi örneğidir. Neden mi? Çünkü süreç içinde tüm duyularınızı kullanırsınız: Toprağı hissedersiniz, meyve ve bitkileri koklarsınız, odarm filizlerini tadarsınız.Ve beyninizin planlama ve uzamsal becerileri, hangi bitkiyi ekeceğinize karar …

Beyninizi Canlı Tutun
Yeni Bir Hobi Edinin

Nörobik açıdan en uyarıcı olan hobiler, rutin olmayan yollarla birkaç farklı duyuyu kullanmanızı ve tek duyusal sistem içinde incelikli ayrımlar yapmanızı gerektirir. Yapay sinek ile balık avına çıkmak, sizi yeni bir duyusal çevre (bir nehir) içine koyar, bir balık gibi düşünmenizi ve günün zamanına, suyun durumuna ve etrafınızdaki böcek türlerine …

Beyninizi Canlı Tutun
Herhangi Bir Yere Kendinizi Park Edin

Parklar, her tür egzersiz başta olmak üzere, boş zaman etkinlikleri için tasarlanmıştır. Kuş izleme veya çiçek ya da ağaç tanımlamak gibi yeni şeyler deneyin. Uçurtma uçurun veya kızakla kayın. Ördekleri veya sincapları (kendi kendinize veya bir çocukla) besleyin. Nörobik’in avantajı, bir şeyin, küçük bile olsa, öngörülebilir olmadığı müddetçe beyninizi harekete …