Reşat Nuri Gültekin (Çalı Kuşu) Kitap Özeti

100 temel eser özetleri

ÖZET
Koman, Feride’nin hatıra defteridir. Feride, kendisine yabancı bir şehirde, bir otel odasında hatıralarını yazarken geriye dönerek, çocukluk ve ilk genç kızlık dönemlerini anlatır. kendi deyimiyle “bambaşka bir çocuk” olan Feride, bir II v. iri binbaşısının kızıdır. Pek küçükken önce annesini, birkaç ıyl sonra da babasını kaybetmiş, Erenköy Kozyatağı’ndaki teyzesinin himayesi altında büyümüştür. Besime Teyze onu, Nötre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’nde okutmuştur. Besime Teyze’nin genç ve yakışıklı oğlu Kamuran, ciddî ve ağır başlı bir insandır. Feride’nin çekindiği ve tatsız şakalarına muhatap edemediği Kamuran, çalıkuşuna benzeyen bu canlı, cıvıl cıvıl haşarı kızı sever. Onu sık sık okulunda ziyaret eder.feride’nin yaramazlıkları tarife sığar gibi değildir. Herkes ondan vaks silker ama yine ondan kimse vazgeçemez. Çalıkuşu adı “inin bu yaramaz hallerinden dolayı takılmıştır. Kamuran, Feride’yle evlenmeyi aklına koymuştur, önce nişanlanırlar. Kamuran dört yıl için Avrupa’ya gider. Bu arada Feride okulunu bitirir. düğünden üç gün önce çarşaflı bir genç hanım, Feride’yi ziyaret ederek, İsviçre’de bulunduğu sırada Kamuran’ın Münevver
adında hasta bir genç kadına evlenme vaadinde bulunduğunu söyler. Kamuran’ın Münevver’e yazdığı mektuplan verir. Münevverde Kamuran’ı sevmiştir. Bunun üzerine Feride köşkten kaçar. Herkes onun yeni bir delilik icat ettiğini sanadursun, emektar bir dadının evine sığman Feride, lise diplomasından cesaret alarak Anadolu’da bir öğretmenlik ister. Bunu başarır da. B. (Bursa) vilâyetinde bir okula tayin edilir. O günden sonra da başından geçenleri bir mektup defterine not etmeye başlar. Kasabada boş yer olmadığı için, Feride’yi Zeyniler Köyü denilen, hiçbir öğretmenin gitmeyi kabul etmediği kuş uçmaz kervan geçmez bir köye verirler. Orada, öğrencilerinden bir kaçı, küçük Vehbi ve bilhassa Munise, Feride’nin tesellisi olur. Bütün kız çocuklarının Ayşe ya da Zehra diye adlandırıldığı bu köyde Munise adı Feride’ye çok cana yakın gelmiştir. Kızı evlât edinmek ister. Munise, köylülerin sevmediği bir kötü kadının kızıdır. Kadın, kocasından başka bir erkeği sevdiği için, Munise’nin babası, köyden başka bir kadınla evlenmiş ve anasını boşanmıştır. Ara sıra gelip, kaçamak olarak kızını görmektedir. Çalıkuşu birçok zorluğu yenerek Munise’yi yanına almayı başarır. İkisi mesut bir ömür sürmeye başlarlar. O günlerde bir posta soygunu olur. Eşkiya ile jandarma arasında çıkan çatışmada yaralanan bir zabiti köy odasına getirirler. Feride orada yaşlı bir askerî doktorla tanışır. Hayrullah Bey adındaki bu doktor, böyle bir yerde, aklından bile geçmeyecek böyle bir öğretmen bulmuş olmaktan o derece şaşırır ki, işin içinde bir sır olduğunu anlar ve Feride’nin daha iyi bir yere nakledilmesi için el altından gerekli teşebbüslere girişir. Bir teftiş sonunda Feride’nin okulu kapatılır. Ve Çalıkuşu, Zeyniler’den ayrılmak zorunda kalır. Vilâyet merkezindeki Darülmuallimat’a Fransızca öğretmeni tayin edilir. Feride yeni bir yere nakledilmesini ister. Bu sefer onu Ç.. (Çanakkale) Rüştiyesi’ne tayin ederler. Ç.’de geçirdiği günlerden sonra, bir vapurla İzmir’e gelir. İzmir’de Reşit Bey adında zengin birisinin çocuklarına mürebbiyelik eder. Bunlar da sıkıntılı ve acı günlerdir. Bir tesadüf eseri, Reşit Bey’in uzaktan akrabası olduğunu öğrenir. Bir albümde Kamuranın resmini görmüştür. Reşit Bey’in kızı Sebahat, Kamuran’ın Münevver Teyzesi’nin kocası olduğunu söyler. Kamuran, uzun zaman kendi “Çalıkuşu”nu beklemiş, o dönmeyince Münevver’le evlenmiştir. Feride’nin, her gittiği yerde güzelliği bir takım olaylara sebep olduğundan burada da barınması güçleşmiştir.
Böylece birkaç yer dolaşıp birkaç evlenme teklifini reddederek nihayet Kuşadası’na gelir. Doktor Hayrullah Bey de emekliye ayrılmış, oraya yerleşmiştir. Yaşlı dost, kızın elinden tutar. Ona , yardım eder, onu korur. Munise bu arada iyice büyümüş, süsüne düşkün bir  kız olmuştur. Doktorun bir uzak köye hastaya gittiği sıradan hastalanır. Nezle zannedilen hastalık giderek şiddetlenir
ve Munisecik kuşpalazmdan ölür. Kader, Feride’yi sanki bütün sevdiklerinden ayırmaya ahdetmiştir Munise’den sonra çevrenin baskısı, dedikodusu o kadar artar ki Hayrullah Bey hiç olmazsa görünüşü kurtarmak maksadıyla Feride’yi alır, onunla kâğıt üzerinde evlenir. Bir müddet geçince Hayrullah Bey de zaten yaşlı olduğundan, ölür. yalnız ölmeden önce Feride’nin ailesinin yanına döneceğine dair söz almıştır. Onun defterini okumuş, başına gelenlerin sebeplerini  öğrenmiştir. Feride’nin kaybolduğunu sandığı defteri, Hayrullah Bey tarafından bir zarfa konularak, Kamuran’a mahsus bir emanet haline getirilmiştir. Feride, rahmetli kocasının vasiyetini yerine getirmek için verdiğinin ne olduğunu bilmeden bu emaneti kamuran’a teslim eder. Feride’nin dönüşünden en çok memnun olan Kamuran’ın babası Aziz Bey’dir. O, bu dönüşte hayırlı bir alâmet görür, Feride birkaç günlüğüne izinli olarak gelmiştir. Kendisine kalırsa, mutlaka yine görevine gidecektir. Kamuran, vaktiyle verdiği söze bağlı kalmış, Münevverle evlenmiştir. Ama kadın zaten hasta olduğundan kısa bir süre sonra ölmüştür. Kamuran, kız kardeşi Mülganla bir gece sabaha kadar Feride’nin defterini okuduktan sonra Hayrullah Bey’in yazılı tavsiyesini yerine getirmeyi, Feride’yi bir daha ne olursa olsun hiç bir sebeple kaçırmamaya kırar verir. Nitekim Feride’nin gideceği gün, bütün hazırlıklar tamamdır. Kamuran güya onu almak için gelen arabadan iner ve Feride’ye kalbini açar. Aynı sersemliği iki defa tekrarlamayacağını soyliyerek gitmesine engel olur.

100 temel eser özetleri
Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler Kitap Özeti

NASREDDİN HOCA Türk milletinin bilge şahsiyetlerinden olan Nasreddin halk dilinde, duygu, tefekkür, mizah ve hoşgörümüzü gösi. fıkra türünün öncüsüdür. Başta Türk dünyası olmak üzere dünyanın birçok tanınan Nasreddin Hoca, sosyal hayatta karşılaşılan içimim kılmaz güç işleri, aklı bilgisi ve hazırcevaplığıyla mizahi biçtin çözen, güldüren; ama güldürürken düşündüren, keskin  kâsının sembolü, …

100 temel eser özetleri
Mor Salkımlı Ev Kitap Özeti

HALİDE EDİP ADIVAR failde Edip Adıvar, 1884’te İstanbul’da doğmuş, 9 Ocak l’M’te İstanbul’da ölmüştür. Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ni (1901), Kur’an, Arapça, Farsça, musiki dersleri aldı. Özel Rıza Tevfik’ten felsefe ve sosyoloji, Salih Zeki’den matematiki. Öğretmenlik, müfettişlik, Darülfünun’da batı edebiyatı  yaptı. Milli Mücadele’ye katıldı; onbaşı ve çavuş rütbeleri 1923-1938 yılları arasında kocası …

100 temel eser özetleri
Memleketimden İnsan Manzaraları Kitap Özeti

NAZIM HİKMET Nazım Hikmet Ran 1902-1963 yılları arasında yaşamıştır. iye Mektebinden deniz subayı olarak mezun olmuştur. Hası askerlikten uzaklaşmıştır. Moskova’da bir üniversitede üzerine öğrenim görmüştür. İstanbul’da bir süre dergi çalıştıktan sonra 1938’de tutuklanmıştır. 1950 kadar hapis yattıktan sonra Moskova’ya gitmiştir. Moskova’da ESER HAKKINDA Memleketimden İnsan Manzaraları, bir destan veya uzunca.1939’da yayınlanmaya başlamışhr. Çok uzun …