Necip Fazıl Kısakürek (çile) Kitap Özeti

100 temel eser özetleri

NECİP FAZIL KISAKÜREK
Necip Fazıl Kısakiirek 1905-1983 yılları arasında yaşamış en önemli edebiyatçılarımızdan birisidir. Şiir, monografi, piyes türlerinde eserler vermiştir. Edebi kişiliği, Paris’te eğitim gördüğü senelerde şekillenmiştir. Necip Fazıl’ın şiirlerinde yakından tanıdığı Fransız şiirinden izler görülür. Yaşamının ikinci kısmında değişen düşüncelerine paralel olarak eserlerinde tasavvufi unsurlar yoğunlaşır. Metafiziğin önemli olduğu eserlerinde insanın varoluş nedenleri, evrendeki yeri, yalnızlığı, iç âleme ait duygu ve düşünceleri önemli bir yer tutar. Necip Fazıl, 1980’de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülünü; 1981’de Türk Edebiyatı Sultanü’ş Şuara (Şairlerin Sultanı) unvanını almıştır.

ESER HAKKINDA
Necip Fazıl’ın bütün şiirlerini topladığı eserdir. Şairin bütün şiirlerinin bir arada toplanmış olması onun edebî kişiliğindeki değişimleri görmeyi sağlamaktadır. Necip Fazıl, eserinde şiirlerini konularına göre sıralamıştır.

ÖZ T T / SEÇMELER
Çile
Galiblerden bir ses geldi; bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gok devrildi, künde üstünde künde…

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı; ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un.
kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkalandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye.

Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

Aşk ve Korku
Aşk korkuya p e ç e d i r ,da a?^a perde,
Allah’tan nasıl korkm^ınsan onu sever de…

Sakarya Türküsü
insan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya:
Bir yanda akan benim ‘tor yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan,  basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlardan susamak.

Her şey akar, su, tarih yıldız, insan ve fikir:
Oluklar çift, birinden nur akar, birirden kir.

Akışta demetlenmiş, küçük, kainat:
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne?
Kurşundan bir yük binmiş köpükten gövdesine:

Çatlıyor, yırtınıyor y 0 sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur.
Sırtına Sakarya’nın, Türkiye tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakar sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva, öksüz bu dava büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
Hamallık ki, sonunda ne rütbe var’ ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan.
Ve ayrılık, anneden, vatandan ,arkadaştan!

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu?
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerde kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna?
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar şendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su:
Bir  Hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek.
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu’nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

İlana kefendir yatak, sana tabuttur havuz:
Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya:
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!

100 temel eser özetleri
Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler Kitap Özeti

NASREDDİN HOCA Türk milletinin bilge şahsiyetlerinden olan Nasreddin halk dilinde, duygu, tefekkür, mizah ve hoşgörümüzü gösi. fıkra türünün öncüsüdür. Başta Türk dünyası olmak üzere dünyanın birçok tanınan Nasreddin Hoca, sosyal hayatta karşılaşılan içimim kılmaz güç işleri, aklı bilgisi ve hazırcevaplığıyla mizahi biçtin çözen, güldüren; ama güldürürken düşündüren, keskin  kâsının sembolü, …

100 temel eser özetleri
Mor Salkımlı Ev Kitap Özeti

HALİDE EDİP ADIVAR failde Edip Adıvar, 1884’te İstanbul’da doğmuş, 9 Ocak l’M’te İstanbul’da ölmüştür. Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ni (1901), Kur’an, Arapça, Farsça, musiki dersleri aldı. Özel Rıza Tevfik’ten felsefe ve sosyoloji, Salih Zeki’den matematiki. Öğretmenlik, müfettişlik, Darülfünun’da batı edebiyatı  yaptı. Milli Mücadele’ye katıldı; onbaşı ve çavuş rütbeleri 1923-1938 yılları arasında kocası …

100 temel eser özetleri
Memleketimden İnsan Manzaraları Kitap Özeti

NAZIM HİKMET Nazım Hikmet Ran 1902-1963 yılları arasında yaşamıştır. iye Mektebinden deniz subayı olarak mezun olmuştur. Hası askerlikten uzaklaşmıştır. Moskova’da bir üniversitede üzerine öğrenim görmüştür. İstanbul’da bir süre dergi çalıştıktan sonra 1938’de tutuklanmıştır. 1950 kadar hapis yattıktan sonra Moskova’ya gitmiştir. Moskova’da ESER HAKKINDA Memleketimden İnsan Manzaraları, bir destan veya uzunca.1939’da yayınlanmaya başlamışhr. Çok uzun …