Gazoz Ağacı Kitap Özeti

100 temel eser özetleri

SABAHATTİN KUDRET AKSAL Sabahattin Kudret Aksal 1920-1993 yılları arasında yaşamını İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü bitirmiştir. Öğretmenlik ve yöneticilik yapmıştır. Önce Garip akımının etkisinde olun şiirler yazmıştır. Bu şiirlerde gündelik hayatın sevinç ve mutlıı hıklarını, avarelikleri dile getirmiştir. Daha sonraki şiirlerindi ise kişinin evrendeki yeri, değeri felsefi bir bakışla işlenmiştiı Öykülerinde ise küçük insanın psikolojisini, aile bireyleri arasındaki ilişkileri anlatmıştır. ESER HAKKINDA 1954 yılında yayınlanan Gazoz Ağacı, Sait Faik Hikâye Ödülünü almıştır. Sabahattin Kudret Aksal’ın hikâyeleri Sait Faik hatırlatır. Avare insanların anlık yaşamları, aile içindeki  yakınların ölümü, ihaneti, çocukluğunda ve ilerleyen yaşamını!.» gözlemlediği olaylar hikâyelerinin konusunu oluşturur. Gazoz Ağacı’nda da benzer konuları işlemiştir. Gazoz Ağacı isimli hikâye kitabında yer alan bazı hikâyelerin isimleri şunlardır: Bir Dostluk, Hayriye Hanım, Bizim Olan Sokaklar, Çekirdek, Gazel Ağacı. ÖZET Hikâyenin başında, mahalle ve mahalle yaşantısının kısa bir \ görünümü verilmektedir. Mahalle, denize yakın bir yerdedir, 1 Mahallenin bakkalı, kokusu, türlü türlü renkleriyle çocukları kendine çekmektedir. Eski, tahta evlerin oluşturduğu dar sokaklarda çocuklar gündüzleri birdirbir, geceleri saklambaç oynamaktadır. Bazen bu saklambaca gençler de katılmaktadır. Bakkalın yanı başında da Hacı Emin’in kahvesi bulunmaktadır Ilıı mahalledeki kadınlar da akşam beşe doğru yanlarında ile sahile inerler. Kadınlar hep beraber deniz kıyısında  ruh hâlinde olan bu mahallenin en büyük heyecanı, bir   kıza ilgi duyması veya birilerinin evlenmesi hadisesidir.  tüm mahalleye hemen yayılıverir. de kahvenin karşısındaki pembe evin kızına âşık  hemen mahallede yayılmıştır. Saim, artık kızı için günün her vakti kahvededir. Saim, kızı seyretti  başka bir şeyle ilgilenemez olduğu için sürekli oyunlarda Her yenildiğinde karşısındaki gazoz aldığı için  adı “Gazoz Ağacı” na çıkmıştır. Saim’in içi aşkla  bu lakabı umursamamaktadır.
İlli gün yolda kızla karşılaşır. Heyecanlanır, dili tutulur.  “Nereye?” diye sorabilmiştir. Kız da yıllardan beri gibi “Eve…” diye cevap vermiştir. Saim’in  beri içi yanmaktadır. Heyecanlansa da kıza duygularını  Kıza, onu sevdiğini söyleyiverir. Kıza, onunla evli istediğini anlatır. bu olaydan sonra çok değişmiştir. O hovarda genç, un ısında çalışmaya başlamıştır. Tek istediği şey, kızla beraber dinlen kaçmak, küçük bir odacık tutup yaşamaktır. Düzenli istemektedir. Sabahları işe gittiği, eşinin ona yemek günleri hayal etmektedir. gün, Saim bu düşüncelerini gerçekleştirir. Kızı da yanına şehrin bir başka ucunda bir apartmanın çatısında bir bir eve taşınır.  sabahları erken kalkmakta, işine gitmektedir. Eşi Me-  düzenli bir hayata başlamıştır. Akşamları, işin yorgunlu karısının onu evde beklediğini düşününce atmaktadır.Eviyle ilgili her şey onu çok mutlu etmektedir. Karısı, o eve
gelmez ona sıcacık yemekler hazırlamaktadır. Karısına  nasıl geçtiğini sormaktadır her akşam. Karısı Melahat  bilmediği için bütün gün kocasını evde beklemekten  şey yapmamaktadır. Yine böyle bir gün, akşam Melahat evde kocasını  beklemektedir. Saim, eşinin ona hazırladığı sıcak yemekleri yer. MelSaim’in sigara içmesini bekler. Sonra Saim, Melahat’ın canının sıkıldığını düşünerek onu gezmeye götürür. Saim’le Mel.ılul ışıklı, aydınlık, kalabalık bir caddeye çıkarlar. Bir  mankenin üzerinde gördüğü elbiseye dalar, gider. Melahat, um halleden ayrılırken böyle kıyafetleri olacağını hayal  Oysa kocası, onun vitrindeki kıyafete bakmasına bile tahammül edememektedir. Kocasının hastalık için sakladığı 30 lira ile on* elbise almasını ister. Saim, sinirlenir. Birlikte sinemaya giderin Melahat, çok mutsuzlaşmıştır. Sinemada sessiz sessiz ağlar. Evlerim gidene kadar tek kelime konuşmazlar. Saim de o mahallede içıııl titreten kızın yanında, eşi olarak bulunduğunu düşünür. Ona ol u. aşkının zayıfladığını hisseder. Artık hiç heyecan dııymamaktaJıı Aynı sebeplerden dolayı edilen kavgalarla süren, Melahat’ın t .mı sıkılarak Saim’i beklediği günler geçer. Melahat çok sıkılmaktaılıı Küçücük evin işi sabah erkenden biter. Ondan sonra  hiçbir şey bulamaz. Mahallede hiç kimseyi tanımamaktadır. Saim de yalnız dışarıya çıkmasına izin vermemektedir. Bir gün, Melahat değişik bir şey yaşar. Dış kapıyı karşısında bir genç görür. Genç, alt kattaki terzinin çırağıdır, sigara içmek için onların kapısını önüne gelmiştir. Genç, ondan sigara içtiğini ustasına söylememesini rica eder. Saim’e bu olayı söylemez. Çırak her gün kapıya gelmekte, sohbet etmektedir, Böylece Melahat da sıkılmaktan kurtulmaktadır. Melahat, çocukU bir konuşmasında kocasının olduğunu söyler. Çocuk çok üzülür, Melahat da çocuğun üzülmemesi için “O sadece geceleri gelir ” der. O anda, Melahat memleketini bu genç için değil de Saim için terk ettiğine üzülür. Bu genç, onu daha mutlu edecektir. Ona k0

100 temel eser özetleri
Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler Kitap Özeti

NASREDDİN HOCA Türk milletinin bilge şahsiyetlerinden olan Nasreddin halk dilinde, duygu, tefekkür, mizah ve hoşgörümüzü gösi. fıkra türünün öncüsüdür. Başta Türk dünyası olmak üzere dünyanın birçok tanınan Nasreddin Hoca, sosyal hayatta karşılaşılan içimim kılmaz güç işleri, aklı bilgisi ve hazırcevaplığıyla mizahi biçtin çözen, güldüren; ama güldürürken düşündüren, keskin  kâsının sembolü, …

100 temel eser özetleri
Mor Salkımlı Ev Kitap Özeti

HALİDE EDİP ADIVAR failde Edip Adıvar, 1884’te İstanbul’da doğmuş, 9 Ocak l’M’te İstanbul’da ölmüştür. Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ni (1901), Kur’an, Arapça, Farsça, musiki dersleri aldı. Özel Rıza Tevfik’ten felsefe ve sosyoloji, Salih Zeki’den matematiki. Öğretmenlik, müfettişlik, Darülfünun’da batı edebiyatı  yaptı. Milli Mücadele’ye katıldı; onbaşı ve çavuş rütbeleri 1923-1938 yılları arasında kocası …

100 temel eser özetleri
Memleketimden İnsan Manzaraları Kitap Özeti

NAZIM HİKMET Nazım Hikmet Ran 1902-1963 yılları arasında yaşamıştır. iye Mektebinden deniz subayı olarak mezun olmuştur. Hası askerlikten uzaklaşmıştır. Moskova’da bir üniversitede üzerine öğrenim görmüştür. İstanbul’da bir süre dergi çalıştıktan sonra 1938’de tutuklanmıştır. 1950 kadar hapis yattıktan sonra Moskova’ya gitmiştir. Moskova’da ESER HAKKINDA Memleketimden İnsan Manzaraları, bir destan veya uzunca.1939’da yayınlanmaya başlamışhr. Çok uzun …