Bellek

Beyninizi Canlı Tutun

Mevcut beyin egzersizi programları, anıların oluşturulması ve geri çağrılmasındaki bu güçlü rotayı göz ardı etmiştir. Nörobik, yeni ve etkili ilişkilendirmeler kurmak için gereken ham maddeyi kortekse temin ederek bu rotaya girmeyi hedefler. Her bir anı çok sayıda farklı kortikal alanda temsil edildiği için, beyninizde oluşturduğunuz ilişkilendirme veya temsil ağı ne kadar güçlü ve zengin ise, beyniniz herhangi bir temsilin kaybına karşı o denli koruma altındadır.1 İsim hatırlamaya ilişkin yaygın sorunu ele alalım. Yeni biriyle tanıştığınız zaman, beyniniz onun görünümü (görsel) gibi birkaç duyusal girdi ile bir ismin bağlantısını kurar. Beyin daha genç iken, bu az sayıdaki ilişkilendirme bu kişiyi bir dahaki sefer gördüğünüz zaman ismini anımsamanıza yetecek kadar güçlüdür. Ancak yaşımz ne kadar fazla ise, o kadar çok insanla tamşmışsımzdır ve her bir inşam temsil etmeye yetmeyecek kadar az sayıda eşsiz görsel karakteristik özellik kalmıştır. Dolayısıyla da görsel karakteristik özellikler ve isimler arasındaki bağlantılar daha zayıftır. Şimdi biriyle tanışma sürecinde gözlerinizin kapalı olduğunu hayal edin. İsmin anımsanması için gerekli olan ilişkilendirmelerin oluşumunda görsel olanlar haricindeki duyusal veriler çok daha önemli hale gelirler: Elinin yüzeyi, kokusu, sesinin niteliği. Sıradan İlk Karşılaşma Nörobik İlk Karşılaşma İsim Anımsama: Biriyle tanıştığınız zaman eğer yalnızca görme yeteneğinizi kullanırsanız, ismini hatırlama olasılığınız düşer. Diğer taraftan, eğer tüm duyularınızı kullanırsanız, “seyrelen saçlar, orta yaşlı, gözlüklü, ellerinin nemli olması, aksayarak yürümesi, üstündekilerin sigara kokması, kurbağa gibi sesi” ismini hatırlamanıza yardımcı olacak çok daha fazla ilişkilendirmeniz olur. Böylelikle, kişinin adım yalnızca bir veya iki ilişkilendirmeyle değil, en azından dört ilişkilendirmeyle etiketlemiş olursunuz. Eğer bir ilişkilendirme yolağına giriş kısmen kapalıysa (“Yüzü hiç de yabancı gelmiyor”), diğer duyular üzerine temellenmiş olan ilişkilendirmelerden istifade edebilir ve engelin kenarından dolaşarak sonuca ulaşabilirsiniz. Beyin halen zirve performansında veya buna yakın bir noktada iken -kırklı ve ellili yaşlarda- çoklu duyusal ilişkilendirmeler oluşturmaya yarayan stratejileri benimseyerek, yaşamınızın ilerleyen dönemlerinde gerçekleşmesi kaçınılmaz olan veri işleme gücünde oluşabilecek kayıpların en azından bir kısmına karşı sağlam bir önlem almış olursunuz. Eğer ilişkilendirme
ağınız çok büyükse, bu bir tür sıkı örgü gibi olacağından, birkaç iplik zarar görse bile aşağı pek bir şey düşmeyecektir.
İsim hatırlamak gibi görevler için bu çoklu duyusal temsilleri aslında her zaman kullanabilirdiniz fakat beyniniz daha en başından insanlarla tamşırken görsel ipuçlarından yararlanmayı rutin haline getirmiştir. Nörobik stratejisinin önemli bir kısmı, başka şekillerde “ görme” konusunda size yardımcı olmaktır – ilişkilendirmelerinizin sayı ve çeşidini artırmak amacıyla başka duyuları kullanmanızı sağlamaktır. “Güvenlik ağınız” ne kadar büyük olursa, elinizin altında daha fazla nöral yolak olacağından, bir sorunu çözme veya bir durumla baş etmede daha fazla şansımz olur.
Çoğu zaman, yetişkinler beyinlerinin çoklu duyusal ilişkilendirmeler kurma konusundaki zengin potansiyelinden yararlanmazlar. Bir çıngırakla karşılaşan bir bebeği düşünün. Ona yakından bakacak, eline alacak, parmaklarım etrafına dolayacak, sallayacak, ses çıkardığı zaman dinleyecek ve ardından tadına bakmak için ağzına götürecek ve dili ve dudağıyla onu hissedecektir. Çocuğun hızla gelişen beyni, bir çıngırak amsı oluşturacak şekilde ilişkilendirme ağım geliştirmek için duyularının tümünü kullanır. Şimdi sizin yerde bir çıngırak bulduğunuzu düşünelim. Büyük ihtimalle ona yalnızca bakar ve “Bu bir çıngırak” diye rek onu hemen etiketlersiniz. Buradaki
önemli nokta, çocuğun sürekli olarak beyin yeteneğini güçlendirecek adımlar atması, giderek büyüyen bir ilişkilendirme ve nöral faaliyet ağı dokumak amacıyla beynindeki farklı bölgeler arasındaki -koklama, dokunma, duyma, tatma ve görme- bağlantıları artırmasıdır. Yetişkinler, bu yeni ilişkilendirmeleri kurarken yaşanan bu çoklu duyusal deneyimi ve farklı duyuların rollerini gözden
kaçırırlar çünkü bizler ağırlıklı olarak yalnızca bir veya iki duyumuza güvenme eğilimindeyizdir. Yaşlandıkça, önceden
kestirilebilir olduğu zamanlarda yaşamın daha kolay ve daha az stresli olduğunu anlarız. Bu durumda yeni deneyimlerden kaçınma eğiliminde oluruz ve zaten bildiğimiz ve kendimizi rahat hissettiğimiz alanlarda rutin alışkanlıklar geliştiririz. Bu nedenle, yeni ilişkilendirmeler kurma firsadarından, beyin zindeliği için ideal olan çizginin altına düşecek kadar azım değerlendiririz.

Beyninizi Canlı Tutun
Bir Bahçe Yetiştirin Beyninizi Geliştirin

ister bir şehrin ortasında terasta çiçek bahçesi kurmak isterse kırsal kesimde yarım dönümlük bir sebze tarlası ekmek olsun, bahçecilik zengin bir Nörobik egzersizi örneğidir. Neden mi? Çünkü süreç içinde tüm duyularınızı kullanırsınız: Toprağı hissedersiniz, meyve ve bitkileri koklarsınız, odarm filizlerini tadarsınız.Ve beyninizin planlama ve uzamsal becerileri, hangi bitkiyi ekeceğinize karar …

Beyninizi Canlı Tutun
Yeni Bir Hobi Edinin

Nörobik açıdan en uyarıcı olan hobiler, rutin olmayan yollarla birkaç farklı duyuyu kullanmanızı ve tek duyusal sistem içinde incelikli ayrımlar yapmanızı gerektirir. Yapay sinek ile balık avına çıkmak, sizi yeni bir duyusal çevre (bir nehir) içine koyar, bir balık gibi düşünmenizi ve günün zamanına, suyun durumuna ve etrafınızdaki böcek türlerine …

Beyninizi Canlı Tutun
Herhangi Bir Yere Kendinizi Park Edin

Parklar, her tür egzersiz başta olmak üzere, boş zaman etkinlikleri için tasarlanmıştır. Kuş izleme veya çiçek ya da ağaç tanımlamak gibi yeni şeyler deneyin. Uçurtma uçurun veya kızakla kayın. Ördekleri veya sincapları (kendi kendinize veya bir çocukla) besleyin. Nörobik’in avantajı, bir şeyin, küçük bile olsa, öngörülebilir olmadığı müddetçe beyninizi harekete …