DERS NOTLARI
60

9-sinif-biyoloji-ders-notlari9. Sınıf Biyoloji Ders Notları yeni 4+4+4 eğitim sistemine geçildikten sonra son dördün ilk sınıfı 9. sınıf için önemli yer teşkil etmektedir. 9. Sınıf Biyoloji Ders Notları ile isterseniz biyoloji dersi sınavlarına hazırlanın isterseniz üniversiteye hazırlık için kullanın. İşte 9.Sınıf Biyoloji Ders Notları; 

1)YAPISAL BENZERLİK: Bütün canlılar hücrelerden meydana gelmiştir. Canlılar ya prokaryottur ya da ökaryottur.

2)ORGANİZASYON:Bütün canlılarda vücut yapıları ve hücreler arasında belli bir koordinasyon ve düzen vardır.

3)DUYARLILIK: Çevreden gelen fiziksel ve kimyasal etkilere karşı,uyarılma ve onlara tepki davranışları göstermedir. Hayvanlar sinir sistemi sayesinde aktif, bitkiler ise pasif duyarlıdır.

4)HAREKET: Hayvanlar ve insanlar yer değiştirerek aktif hareketli, bitkiler ise sabit hareketli oldukları için pasif hareketlidir.

5)ÜREME: Üreme ile nesillerin devamı ,kalıtsal bilgilerin aktarımı , gelecek kuşaklara aktarılır.

6) SOLUNUM: Büyüme gelişme ve yenilenme için organik moleküllerin parçalanarak (ATP) enerjinin kullanılması. O’2li ve O’ 2siz olarak ikiye ayrılır.

7)METABOLİZMA:Canlı hücrelerde gercekleşen biyokimyasal reaksiyonların tamamına denir. İkiye ayrılır.
a)Anabolizma: (YAPIM) Fotosentez , protein sentezi , a.a.(amino asit) sentezi gibi ÖZÜMLEME olayına denir.
b)Katabolizma: (YIKIM) Solunum ,fermantasyon (mayalanma),hidroliz, gibi parçalanma olayına denir.
8)BOŞALTIM:Metabolizmz atıklarını hücre dışına ve vucut dışına atma olayına denir.

9)DOLAŞIM VE SİNDİRİM: Alınan besinlerin canlı türüne özgül sindirim sisteminde parçalandıktan sonra bu monomerlerine yani en küçük parçaya ayrılan besinler kan yolula dolaşım sistemine geçerek kullanılması olayı.

10)BÜYÜME VE GELİŞME: Canlıların beslenme ve solunum sonucu kazandıkları enerji ile boyca ve hacimce artarlar. İç ve dış organları gelişerek olgunlaşır. Belli bir süre sonra ölürler. Bu olaylar hücre bölünmesi ile düzenlenir.

BİYOLOJİ VE CANLILIK KAVRAMI

BİYO: Canlı
LOJİ: Bilim, anlamına gelir.
BİYOLOJİNİN BÖLÜMLERİ
1)BOTANİK:Bitkileri,
2)ZOOLOJİ:Hayvanları,
3)ENTEMOLOJİ:Böcekleri,
4)BAKTERİYOLOJİ:Bakterileri,
5)MİKROBİYOLOJİ:Microskobik canlıları ve micropları,
6)VİROLOJİ:Virusları,
7)İHTİYOLOJİ:Balıkları,
8)ORNİTOLOJİ:Kuşları,
9)MİKOLOJİ:Mantarları,

Ayrıca bunlarda kendi arasında bölümlere ayrılır;

ANATOMİ:Canlı vücudunun iç yapısını,
MORFOLOJİ:Canlıların dış görünüşünü,
HİSTOLOJİ:Canlıların dokularını,
FİZYOLOJİ:Doku ve organların işlevleri,
EMBRİYOLOJİ:Sperm+Yumurta =ZİGOT(döllenmiş yumurta);Canlının zigottan itibaren gelişim evresini inceler.
SİTOLOJİ:Hücre yapısı ve metabolizmasının incelenmesi,
GENETİK:Canlıların kalıtsal özelliklerinin dölden döle nasıl aktarıldığını inceler,
MOLEKÜLER BİYOLOJİ:Hücredeki önemli moleküllerin yapılarını ve işlevlerini inceler,
EKOLOJİ:Canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceler,
TAKSONOMİ: Canlıların sınıflandırmasını inceler.

HÜCRE VE YAPISI

Canlıların yapısını oluşturan en küçük canlı birimidir. Genellikle mikroskopla görülürler. Robert HOOK tarafından tanımlanmış ve hücre anlamına gelen CELL(odacık) adını vermiştir. Hücre teorisini ortaya atan Schwan SCHLEİDEN’ dır. Bütün bitkiler ve hayvanlar hücrelerden meydana gelmiştir. Bunlar bölünme ile çoğalırlar.
Genel olarak hücre; Hücre Zarı(membran) , Stoplazma ve çekirdek(nucleus)ten meydana gelmiştir. Hücreler çekirdek yapıları bakımından ikiye ayrılır;
a)Ökaryot:Çekirdek materyali(DNA) bir zarla çevrili ise bu hücreye Ökaryot hücre denir.
b)Prokaryot:Çekirdeğin etrafında zar olmayan hücreye denir. Ayrıca böyle canlılara prokaryot canlı denir.(Bakteri ve mavi-yeşil algleri örnek olarak verebiliriz.)
En küçük hücre bakteri, gamet(sperm ve yumurta). En büyük hücre deve kuşu yumurtası. En uzun hücre ise sinir ve kas hücreleridir.

I )HÜCRENİN KISIMLARI:
HÜCRE ZARI(MEMBRAN): 75 ile 100 A kalınlığında , Yapısı; protein, yağ ve karbonhidrat moleküllerinin oluşturduğu yapıdadır. Prokaryot,bitki ve hayvan hücrelerinde vardır.
Hücre zarının yapısı hakkında bazı görüşler sunulmuştur. Bu görüşleri anlatacak olursak;
a)Sandviç (Daniel – Dawson) Modeli: Protein molekülleri arasında yağ moleküllerinin olduğunu savunan bir yapıdır. Bu model daha sonra geçerliliğini yitirmiştir.

b) Sıvı – Mozaik Zar Modeli: Burada hücreyi bir yağ denizine benzetirsek , bu yağ deniz içinde protein molekülleri değişik şekillerde ; alt ve üst yüzeyde, içine gömülü şekilde bulunmaktadır. Zardan madde girişi por(delik) dan olmaktadır. İntrisintik protein yardımıyla olur. Karbonhidratlar yağlara geyik boynuzu şeklinde bağlanmıştır.

Karbonhidrat yağa bağlı ise = GLİKOLİPİD
Glikolipid proteine bağlı ise= GLİKOPROTEİN
Glikoprotein + Glikolipid = GLİKOKALİKS denir.

GLİKOKALİS: 1)Hücrelerin birbirini tanımasını sağlar .
2)Hücrelerin tutunmasını sağlar.
3)Hormonları tanır.
4)Mikroorganizmaları(mikrop) tanır.
5)Doku ve organ naklinde dikkate alınır.
6)Golgiden üretilir.

HÜCRE ZARININ GÖREVİ
1)Hücreyi dıştan sarar.
2)Dış etkilerden korur.
3)Hücreyi dağılmaktan korur.
4)Hücreye şekil verir.
5)Madde alışverişini sağlar.(semi-permeabl=seçici-geçirgen).

STOPLAZMA
Hücre içindeki sıvıya verilen isim. Sıvı , akışkan ve kolloideal bir yapısı vardır. Ne çok katı ne de çok sıvıdır. İçinde canlı ve cansız moleküller vardır.
İçinde organeller , su, proteinler, yağlar, karbonhidratlar, tuzlar, vitaminler, hormonlar ve çeşitli iyonlar vardır.

ENDOPLAZMIK RETIKULUM
Çekirdek zarı ile hücre zarı arasındaki geçitlere EPR denir.(boru sistemi=otobanlar). Hem bitki hem de hayvanlarda bulunur. Zarlı bir organeldir. Üzerinde ribozom olanlara Granüllü EPR denir. Üzerinde ribozom olmayanlara ise Granülsüz EPR denir.
Görevleri:
1)Geçici depo görevi görür.
2)Granüllü EPR’nin Görevi: Protein sentezinin yapıldığı yerdir.
3)Granülsüz EPR’nin Görevi: Yağ sentezinin yapıldığı yerdir.
4)Bazı organeller bunlardan oluşur.(çekirdek zarı, koful, lizozom, mitekondri, golgi.)
5)Madde taşınmasında görevlidir.
6)Bitki ve hayvan hücresinde var yalnız prokaryot hücrede yoktur.

RIBOZOM
Hücrenin en küçük organelidir ve zarsızdır. Protein ve RNA’nın birleşiminden meydana gelmiştir. İki birimden oluşur.1) %65-70 prt , 2) %35-40 RNA. Ribozomlar yan yana gelerek POLİZOM’ları oluşturur.
Görevi: Protein sentezinin yapıldığı yerdir. Viruslar hariç bütün canlılarda bulunur. Amino asitler (a.a.) birbirine burada birbirine bağlanır. Bunun sonucunda protein molekülleri meydana gelir.
Çekirdekte, mitekondride, kloroplastta ve EPR üzerinde bulunur.

GOLGI (DIKTIYOZOM)
Stoplazma içinde yassı keseciklerden meydana gelmiş , yassı keseciklerden oluşmuş, zarlı bir organeldir. Serbest halde bulunur. Prokaryot hücrede yoktur.
Her türlü salgının yapılıp paketlendiği yerdir. (ambalaj fabrikası). Bazı durumlarda lizozomu oluşturabilir. Süt bezinde , ter bezinde ve tükürük bezinde bol bulunur.

LIZOZOM
0.4 mikron büyüklüğünde, zarlı, içinde sindirim enzimleri bulunan bir organeldir. Golgiden meydana gelir. Besinlerin sindiriminde ve hücreye giren yabancı partiküllerin imhasında görev alır. Bu olaylar fagositoz ve pinositoz ile gerçekleşir. Hücre bazı durumlarda kendi kendini imha eder(sindirir). Bu olaya OTOLİZdenir. Canlı vücudundaki yaşlanmış hücreleri ortadan kaldırır. İnsan vücudunda 100 trilyon hücre vardır. Altı ayda bir insan vücudu otomatik olarak kendi kendini yeniler. Bazı hücreler bir ayda , bazıları ise altı ayda değişir. Bu lizozom enzimi vasıtasıyla olmaktadır.
Anne karnındaki bebeğin parmaklarının arasının parçalanması, kurbağanın kuyruğunun kopması, spermin baş (akrozom) kısmında da bulunur ve yumurta kabuğunu parçalamada görev alır. Prokaryot hücrede yok, bitki hücresinde benzeri(fitozom) var hayvan hücresinde vardır. (bunlar ser verir sır vermez).

Soru :
Aşağıdaki organellerde bir maddenin salgılanıp, salgılandıktan sonra hücre dışına çıkıncaya kadar hangi yapılardan sırası ile geçer ?
I)Golgi II)Ribozom III) EPR IIII)Lizozom
Cevap : II-III-I-IIII

SENTROZOM
İnsan ve hayvan hücrelerinde vardır. İki çubuğun birleşmesi ile meydana gelmiştir. Bunlar proteinden oluşmuştur. Her bir sentriol içinde dokuz tane çubukçuk vardır.
Hücre bölünmesinde görevlidir. İğ iplikçiklerini oluşturur. Spermin kuyruğunda ve çekirdeğe en yakın yerde bulunur. Sinir , alyuvar, prokaryot ve BİTKİ hücrelerinde yoktur. Bitki hücrelerinde sentrozomun görevini; stoplazmik yapılardan oluşmuş, microtübüller veya microflamentler üstlenmişlerdir.

MİTEKONDRİ
Çift zarlı, oval veya disk şeklindedir. Bütün bitki ve hayvan hücrelerinde bulunur. Prokaryot canlılar, alyuvar hücreleri ve bitkilerin floeminde yoktur. İç yüzeyinde oksijenli solunum için enzimler vardır. Kendine özgül DNA,RNA, ribozom ve ETS’ si var. Mitekondri iç sıvısına Matriks denir. Mitekondri iç zarına Krista denir. Enerji ihtiyacı olan hücrelerde sayısı fazladır.
Enerji üretim merkezidir. Oksijenli solunum reaksiyonu sonucu ATP(enerji) elde edilir.

Glikoz Mitekondri krebs(matriks) ETS(krista) ATP
Glikoz + 02 6C02 + 6H20 + 38ATP ENERJİ

Enerji ihtiyacı olan hücreler;sinir , kas, beyin, sperm …..

PLASTİTLER
Bitkilerde bulunur. Hayvan hücresi ve prokaryot canlılarda yoktur.
a)LÖKOPLAST: Beyaz renkli plastiddir. Işık görmeyen kısımlarında bulunur. Çift zarlıdır. Bitkinin kök , tohum ve gövdesinde vardır. Besin depo ederler. Işıkta kaldıklarında renk değişimi gözlenir.
b)KROMOPLAST:Kök, gövde, yaprak, meyve ve çiçekte bulunur. Bitkilere rengini veren pigmentlerdir. Bu renkler birbirine dönüşür.
Karoten—-Havuç—=Turuncu
Likopin—-Domates—=Kırmızı
Ksantofil—Sarı—-=Limon
c)KLOROPLAST:Yeşil renkli plastiddir. Çift zarlıdır. Bitkilerin yeşil kısımları, yaprakları, otsu bitkilerin dal ve gövdelerinde vardır. İç zar kıvrım oluşturmuştur.
İç zara Grana denir. Granalar bir araya gelerek granumları oluşturur. Kloroplast iç sıvısına Stroma denir. Granalar içinde golf sopası şeklinde Klorofil pigmentleri vardır. Klorofil bitkiye yeşil rengini verir. Klorofil güneş ışığını absorbe(soğurma=emme) eder. Güneş ışığını kimyasal enerjiye çevirir ve depolar.
6C02 + 6H20 Besin + 02 = FOTOSENTEZ
(C6H1206)

02
Besin
Kloroplast Mitekondri
Fotosentez Solunum
C02
H20

PEROKSİZOM
Hücrelerde zehir etkisi yapan Hidrojen Peroksit(H202)’in H20 ve1/2 02’ye dönüştüren , katalaz enzimi taşıyan organeldir.
Mantar, yüksek yapılı bitkiler, hayvan hücreleri,özellikle karaciğer, kalp, kas ve böbrek hücrelerinde bulunur. Tek katlı zarlı, küre şeklindedir. İçinde dört çeşit enzim vardır. Üçü H202’yi diğeri isi katalaz enzimini parçalar.

KOFUL(VAKUOL)
Zarlı bir organeldir. Prokaryot hücrede yoktur. İçinde sıvı vardır. EPR ve Golgiden meydana gelmiştir. Üç tipi vardır;
I)BOŞALTIM KOFULU: Tek hücreli canlılarda vardır. Fazla suyu kasılma hareketi ile dışarı atarlar. Kontraktil, Vurgan, Vurgun koful da denir.
II)BESİN(SİNDİRİM) KOFULU: Hücre tarafından dışarıdan alınan katı partikülleri koful içine alıp sindiren yapıya denir. Burada lizozomlar görev alır.
III)DEPO KOFULU: Bitkilerde boşaltım değişik şekillerde olmakta bunlardan birincisi ;Bazı bitkiler reçine salgısıyla boşaltım yaparlar, bazıları terleme ile bazıları da koful dediğimiz yerde biriktirerek kristalleştirir.

Genel manada iki tip koful vardır. Bitki ve Hayvan.
BİTKİ KOFULU HAYVAN KOFULU
1)Bitki hücresinde koful yaşlı ise tek, 1)Hayvan hücrelerinde koful küçük ve çok
genç ise birden fazla olabilir. sayıdadır.
2)Yaşlı kofulda stoplazma az, genç 2)Hücrelerde turgor ayarlanmasını sağlar.
bitki kofulunda fazladır. 3)Çekirdek ortaya yakın bölgelerde bulunur
3)Yaşlı kofulda çekirdek kenarda, genç
kofulda ortaya yakın bulunur.
4)Bitkilerde koful zarına Tonoplast denir.

HÜCRE ÇEPERİ
Bitkilerde hücre zarının dışında, bazı bakterilerde ve prokaryot canlılarda vardır. Hayvan hücrelerinde yoktur. Yapısında selüloz vardır. Cansız, esnek, geçirgen ve üzerinde GEÇİTLER(delik) vardır. Bitkilerde odunsu kısmı oluşturur. Bitkilerin dik durmasını sağlar. Ayrıca koruma ve desteklik sağlar.

HÜCRE ZARI OLUŞUMLARI
Bazı canlılarda hücre zarının dışında çıkıntılar vardır. Bazılarında emme görevi görür(mikrovillus), bazılarında ise kamçı(flagellum) ve sil görevini görür.

ÇEKİRDEK(NUCLEUS)
Çift zarlı ve EPR’den meydana gelmiştir. Üzerinde porları vardır ve büyüktür. İçinde yönetici molekül olan DNA, RNA vardır. RNA bir yerde yoğunlaşır.(NUCLEOLUS). Protein yapısı sitoplazmadan daha yoğundur.
Görevi; I)Hücrenin yönetim merkezidir.
II)Hayatsal faaliyetleri kontrol eder.
III)Üremeyi sağlar.
IIII)Kalıtımı sağlar.
Çekirdeğin temel yapısı kromatindir. Çünkü kalıtsal materyaldir. Kromozomlar DNA ve proteinden meydana gelmiştir. Kromozom iki kısımdır. Sentromerle birbirine bağlanır.
Çekirdek zarına Karyolemma, Çekirdek sıvısına Karyoplazma veya Karyolenf denir. Çekirdek plazmasında; %50 su, %30 prt, %10 DNA, % 1 RNA ve diğerleri….vardır.

BESİN MADDELERİ

Bütün canlılar canlılık faaliyetlerini sürdürebilmek için besin maddelerini kullanmak zorundadır. Bu maddeler enerji üretiminde veya yapıtaşlarına ayrılarak tekrar canlının yapısına uygun şekilde sentezlenir. Sentezlenen bu maddeler canlının veya hücrenin yıpranan kısımlarında kullanılır.
BESİNLER GÖREVİNE GÖRE
1)Enerji Verici Besinler: Bu besinler hücresel solunuma katılarak enerji (ATP) eldesin de kullanılır.

Karbonhidratlar = 1gr 4.20 k.kal.
Proteinler = 1gr 4.30 k.kal.
Yağlar = 1gr 9.45 k.kal.

Açlık Anında Harcanım Sırası:
Karbonhidratlar Yağlar Proteinler
Sindirim Kolaylığına Göre:
Karbonhidratlar Proteinler Yağlar
Sağladıkları Enerji Bakımından:
Yağlar Proteinler Karbonhidratlar

2)Yapıcı ve Onarıcı Besinler:Canlı organizmanın yıpranan kısımlarının tamiri ve onarımında görev alır. Bunlar protein, yağ , k.hidrat, madensel tuzlar, ve su . Ca=kemiğin yapısına katılır. Selüloz=Hücre Çeperinin yapısına katılır.

3)Düzenleyici Besin Maddeleri: hücredeki metabolik olayların düzenlenmesinde görev alır. Protein ,madensel maddeler ,vitaminler ve su.

YAPILARINA GÖRE BESİNLER

ORGANİK VE İNORGANİK BESİNLER:

I)Karbonhidratlar: C,H ve O atomlarından meydana gelmiştir. Bütün canlı hücrelerde bulunur. En önemli enerji kaynağıdır. Cn H2nOn genel formülüdür. Bitkilerde yapısal madde olarak kullanılır. Selüloz çeperin yapısına katılır. DNA, RNA, ATP ve NAD gibi moleküllerin yapısında karbonhidrat(RİBOZ)bulunur.
a)MONOSAKKARİTLER:Basit ve en önemli karbonhidratlardır. Sindirilmeden direkt kana geçerler. C sayısına göre sınıflandırılırlar.
6C’lu = GLİKOZ Üzüm Şekeri
FRUKTOZ Meyve Şekeri
GALAKTOZ Süt Şekeri
5C’lu = RİBOZ ve DEOKSİRİBOZ
b)DİSAKKARİTLER: İki monosakkaritin birbirleri ile glikozit bağı kurarak oluşturduğu yapıdır. Bu birleşme esnasında su açığa çıkar. Bu olayaDehidrasyon Sentezi denir. Disakkaritler sindirilmeden(parçalanmadan) kana geçmezler.

DİSAKKARİTLER:

SÜKROZ(Çay Şekeri) GLİKOZ + FRUKTOZ Bitkide bulunur.
MALTOZ(Arpa Suyu) GLİKOZ + GLİKOZ Bitkide bulunur.
LAKTOZ(Süt Şekeri ) GLİKOZ + GALAKTOZ İnsan ve memeli sütünde bulunur.

c)POLİSAKKARİTLER: Çok sayıda glikozun dehidrasyon sentezi sonucu glikozit bağı kurarak birleşmesiyle oluşur. Bir polisakkaritin yapısında kaç tane monosakkarit kullanılmışsa reaksiyon sonucu bunun bir eksiği su açığa çıkar. (n – 1)
İkiye ayrılır:
1)DEPO POLİSAKKARİT:
Nişasta:Karbonhidratların bitkilerdeki depo şeklidir. Fotosentez sonucu oluşan şekerin büyük kısmı, lökoplastta nişastaya dönüştürülerek yumru ve tohumlarda depo edilir.
Glikojen:İnsanlarda ve hayvanlarda karbonhidratların depo şeklidir. Sindirim sonucu kana geçen monosakkaritlerin fazlası karaciğer ve kaslarda depolanır. Bazı bakteri ve mantarlarda bulunur.
2)YAPISAL POLİSAKKARİT:
Selüloz:Hücre çeperinin yapısına katılır. Selüloz yapısındaki polisakkaritler birbirine Beta bağları ile bağlıdır. Memeli canlılar bu yüzden sindiremez.

II)Proteinler: C,H,O,N ve bazılarında bunlara ek olarak S ve P bulunur. Yapılarında 20 çeşit Amino asit (a.a.) vardır.
H

NH2 C C00H
(amino) (karboksil)
R
(radikal)

Proteinler enerji verirler. Vücudumuzdaki bütün tüy ve kıllar protein yapısındadır. Bunlar amfoter bileşiklerdir. Hücrede DNA tarafından sentezlendirilen tek moleküldür. Proteinler her canlı türüne özgül olup antijen özelliği gösterirler. Farklı özellikte bir canlıya aktarıldığında antikor oluşumuna neden olurlar.
Protein sentezi olurken amino asitler birbirine peptit bağı ile bağlanırlar.
a.a. + a.a. + a.a. ………………………..> n prt + (n-1)H20
Her peptit bağına karşılık bir molekül su açığa çıkar. n tane kullanılırsa n-1 formülü ile hesaplanır.
Proteinler ikiye ayrılır:
&LİFSEL PROTEİNLER:Uzun zincir şeklinde, sağlam,çekilme ve gerilmelere dayanıklı elastiki bir yapısı vardır. Vücudumuzun esnek ve dayanıklı kısımlarında bulunur. Ör:Zar, Kas,Deri.
&KÜRESEL PROTEİNLER:Bunlar enzimlerdir. Enzimler konusunda değinilecektir.

III)Yağlar:C,H ve O’dan oluşmuştur. Suda hiç çözülmezler. Yağlar alkol, eter, kloroform gibi kimyasal çözücülerin yanı sıra yüksek ısıda da çözülürler. Mekanik etkilere karşı dayanıklıdırlar. Isı izolasyonu sağlarlar. Enerji verirler. Solunum sonucu parçalanmasıyla karbonhidratlardan iki kat daha fazla enerji verirler. Yağlardan fosfolipidler, hücre zarının yapısına katılırlar. Steroidler zarların yapısına katıldığı gibi metabolizmaya da katılırlar.
Dehidrasyon

Gliserol üç molekül yağ asidiyle birleşerek Nötral Yağları oluşturur.

YAĞLAR İKİYE AYRILIR:

1)Doymamış Yağlar(sıvı):Bitkisel yağlardır. Pamuk, Mısır,Zeytin,Ayçiçeği… (Hintbitkisi yağı hariç). Uzun zincirden meydana gelir. C—C = C— C = C
2)Doymuş Yağlar(katı):Hayvansal yağlardır. Balık yağı hariç. Kısa zincirlidirler. C—C—C — C

IV)VİTAMİNLER: Organik moleküllerdir. Yapılarında C,H,O ve N bulunur. Hazır olarak dışarıdan alınılırlar. İnsan vücudu kendisi yapabilir. Enerji vermezler. Sindirilmeden kana geçerler. Düzenleyici moleküldürler. Enzimlerin yapısına katılırlar. Fazlası vücuttan atılır. Eksikliklerinde hastalıklar oluşur.
*Yağda Eriyen Vitaminler:
A vit. Balık yağında, havuçta bulunur. Eksikliğinde Gece körlüğü olur.
D vit. Güneş ışığı,yağ,süt,yumurtada bulunur. Raşitizme yol açar. Kemik erimesi. Kemiklerin sertleşmesini sağlar.
E vit. Tohumlarda bulunur. Eksikliklerinde kısırlık, döllenme bozukluğu ve testislerde(erbezi) gelişim bozukluğu görülür.
K vit. Kanın pıhtılaşmasını sağlarlar. Süt ,et vebalıkta bol miktarda bulunur.

*Suda Eriyen Vitaminler:
B vit. Karaciğer ve yumurtada bulunur. Beriberi hastalığı eksikliğinde görülür.
C vit. Turunçgillerde bol bulunur. Eksikliğinde Scorbit(dişeti kanaması) hastalığı görülür.

V)MADENSEL TUZLAR:Vücut içindeki bir çok enzimin ve hemoglobünin yapısına katılırlar. Fe ve P gibi.
Kemiklerin ve dişlerin normal gelişimine yardımcı olurlar. Ca , P ,Mg.
Vücut içi ve hücre sıvısının osmotik basıncını ayarlar. Hücre içi:Na ve Cl. Hücre dışı:K, Mg , P.

VI)SU: En fazla ihtiyaç duyduğumuz maddedir. Bütün reaksiyonlar sulu ortamda gerçekleşir. Besinlerin sindirimi, taşınması,atıkların atılımı su ile olur. Vucut ısısın fazlası su ile atılır.(TER)

HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞİ

Hücre zarının en önemli özelliği seçici – geçirgen olmasıdır. (selektif = permeabil). Bazı moleküllerin geçişine izin verirken, bazılarının geçişini engeller.
& Yağı çözen maddeler daha kolay geçer. (Alkol, eter, kloroform )
& Yağda eriyen moleküller daha kolay geçer.(A,D,E,K)
& Porlara sığan moleküller daha kolay geçer. CO2-H20-02
& Nötr moleküller daha kolay geçer.
& Hücre zarının dış kısmı iyonik yapıdadır. Negatif iyonlar daha kolay geçer.

1)DİFFÜZYON:Yayılma anlamına gelir. Diffüzyon için hücre zarı şart değildir. Enerji harcanmaz. Moleküllerin geçişi eşit oluncaya kadar devam eder. Moleküllerin çok yoğun olduğu ortamdan , az yoğun olduğu ortama doğru geçiş olur. Bu olay bir pasif taşımadır. Kokunun yayılması , bir çay bardağına bir damla mürekkebin damlatıldıktan sonra onun dağılması.

Kolay Geçen Moleküller Zor Geçen Moleküller
*Glikoz, a.a. , Gliserol, Yağ asiti, *Disakkaritler, Karbonhidrat, Protein,
Galaktoz, Fruktoz, ADEK vit. Yağ, B ve C vitaminleri.

DİFFÜZYON HIZINA ETKİ EDEN ETMENLER
1)Sıcaklık arttıkça hız artar.
2)Moleküllerin büyüklüğü.
3)Yağda eriyen moleküller daha kolay geçer.
4)Yağı eritenler daha kolay geçer.
5)Nötr moleküller daha kolay geçer.
6)Gazlar sıvılara, sıvılar katılara göre daha kolay geçer.

2)OSMOZ: Suyun diffüzyonuna osmoz denir. Suyun çok olduğu yerden, az olduğu yere geçiş olur.

a)HİPERTONİK ORTAM: Çok yoğun ortam. Hücre su kaybedip büzüşmesi olayına PLAZMOLİZ denir. Çok su kaybederse hücrenin hayati faaliyetleri sona erer.

b)HİPOTONİK ORTAM: Plazmoliz olmuş bir hücrenin veya normal bir hücrenin su alarak şişmesi olayına DEPLAZMOLİZ denir. Eğer hayvan hücresi ise çok su alırsa şişer, uzun süre kalırsa patlar. Bu olaya HEMOLİZ denir. Otsu bitkiler bu sayede dik dururlar. Bitki hücrelerinde çeper olduğu için hücre patlamaz.

c)İZOTONİK ORTAM: (eş yoğun)

3)AKTİF TAŞIMA(TRANSPORT):Hücrelerin ihtiyacı olan molekülleri enerji harcayarak alması olayına AKTİF TAŞIMA denir.

4)ENDOSİTOZ:Hücre içine büyük moleküllerin enerji harcanarak alınması olayına denir. Hücre zarında küçük cepçikler oluşur. Katı partiküllerin alınmasına FAGASİTOZ, sulu partiküllerin alınmasına PİNOSİTOZ denir. Bu olaylarda enerji harcanır.

5)EKZOSİTOZ:Hücre içindeki atık maddelerin atılması olayına denir. Enerji harcanır.

NOT: Bitki hücreleri fagositoz ve pinositoz yapamaz. Ancak diffüzyon, osmoz, aktif taşıma ve ekzositoz yapabilir.