Tilkinin Dönüp Geleceği Yer Kürkçü Dükkanıdır

ATA SÖZÜ

Yaşlı bir tilkiyle genç bir tilki dost olmuşlar. Birlikte bütün gün gezip tozmuşlar. Yaşlı tilki, genç tilkiye en besili tavukların bulunduğu çiftlikleri, en kolay girilebilecek kümesleri tarif etmiş. Böyle gezip dolaşırlarken bir avcıyla karşılaşmasınlar mı? Üstelik yalnız değilmiş avcı, yanında iki tane de tazısı varmış. Önce tazılar koşmuş tilkilerin peşinden… Arkadan da avcı geliyormuş peşleri sıra. İzlerini kaybettirmek için çok uğraşmış iki tilki, ama başaramamışlar. Tazıları atlatsalar avcıyı atlatamamışlar… Avcıyı atlatsalar tazıları atlatamamışlar! Yaşlı tilki bakmış ki canları tehlikede, genç tilkiye, “Bu iş böyle olmayacak,” demiş, “sen sağa, ben sola kaçayım. Belki öyle atlatabiliriz peşimizdekileri!” “Ayrılalım ama,” demiş genç tilki, “sonra nerede, nasıl buluşacağız?” Yaşlı tilki, bir kulağı yaklaşan tazı havlamalarında, “Tilkinin dönüp geleceği yer kürkçü dükkânıdır/’ demiş. “Orada buluşuruz… Hadi bakalım, şansın açık olsun!” oradan uzaklaşmaya başlamış.

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …