Thomas Adams ve oğlu Küçük Tom, atölyelerinde oturmuş, ta Meksika’nın yağmur ormanlarından getirttikleri bir büyük fıçı dolusu kurumuş ağaç özsuyuna bakıp kafalarını kaşıdıklarında, yıl 1869’du. Bu özsuyu, tekerlekler için yeni bir lastik üretme umuduyla ısmarlamalardı. Ama işe yaramamıştı. Thomas, dalgınlıkla, reçineden bir parça kopardı ve çiğnemeye başladı. “Hey, hiç de …