Kur’an-ı Kerim’in Nüzulü

Fetvalar

79 Soru: Kur’an-ı Kerim’in nüzulünü beyan eden
ayetlerden bazısında “Enzele”, diğer bazı ayetlerde
“Nezzele” ifadesiyle tabir buyurulmasımn
hikmeti nedir? Ve inzal ile tenzil arasında ne
fark vardır?
Cevap: “İnzal” topluca indirmek, “Tenzil” ise ayet ayet, parça parça
indirmektir. Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuz’dan alınarak dünya
semasındaki beyt-i izzete indirilmesi, bir defada ve bir bütün halde
olduğundan “İnzal” kelimesi ile ifade edilmiş olmaktadır. Vak’aların durumuna göre zaman zaman gönderilme şekline “Tenzil” adı verilmektedir. 80 Soru: Kur’an-ı Kerim’in ilk nazil olan ayeti ile
en son nazil olan ayetini açıklayınız?
Cevap: Kur’an-ı Kerim’in ilk nazil olan ayeti, “İkra” suresinin ilk
dört ayetidir. Son nazil olan ayetine gelince, bu hususta değişik beyanlar
vardır. Şöyle ki: Cumhur, “El-yevme ekmeltü leküm dinüküm”
ayetinin en son nazil olduğu görüşündedir. Bazı alimler de, Bakara
suresinin 278-279. ayetlerinin en son nazil olan ayetler olduğunu
tercihe şayan görmüşlerdir.
81 Soru: Kur’an’m nazil olmasında kaç yol ve mertebe
vardır?
Cevap: Kur’an-ı Kerim ayetlerinin Allah(cc) tarafından Hazreti Peygamber’e
(sav) indirilmesinde dokuz çeşit vahiy vardır. Şöyle ki:
1 – Salih rüya. Peygamberin kalbi hayâlâta makes olamaz. Bu sebeple
onların gördükleri rüya aynen vahiydir. Hazreti İbrahim’in,
oğlu İsmail’i kesiyor görüp de kesmekle memur olduğunu ifade etmesi
gibi. Resul-i Ekrem (sav), “Biz peygamberler cemaatiyiz. Gözlerimiz
uyursa da kalblerimiz uyumaz” buyurmuşlardır. Efendimiz’e
(sav) rüya yolu ile vahiy altı ay devam etmiştir.
2- Rüya aleminde. Cenab-ı Hakkin cemâlini müşahede edip hitâbını
dinlemek suretiyle.
3- Salsale-i ceres suretinde vukubulur. Bu tarz vahiyde, önce gayet
heybetli bir ses duyulurdu. Bunun kesilmesinin sonunda vahiy
gelirdi. Bu vahiy tarzı, Peygamber Efendimizin (sav) olanca varlığı
ile vahye muntazır bulunması gibi bir hikmete dayanmaktadır.
4- Peygamber olan zâtın, sesi işitip sesleneni görmemesi suretiyle
olur.
5- Vasıtasız olarak kalbe ilkâ olunmak suretiyle.
6- Kalbe vasıtalı olarak ilkâ olunmak suretiyle. Bir Hadis-i Şerif buna
ışık tutmaktadır. Şöyle ki: “Rûh’ul-Kudüs (Cebrail) benim kalbime,
bir kimse ecelini ve rızkını tamamlamadıkça ölmez, diye (bir beyanı)
üfledi. Artık Allah(cc)’dan korkunuz ve (rızkı) istemede güzel
(hareket) ediniz.”
7- Melek aracılığı olmaksızın uyanık halde vaki olur.
8- Vahiy meleğinin beşer suretine temessül edip gelmesi suretiyle
olur. Efendimiz (sav) bir Hadis-i Şeriflerinde, “Birinize arkadaşının
gelip konuştuğu ve onu perdesiz olarak gördüğü gibi, bana da Cebrail gelir ve benimle konuşur” buyurmuşlardır. Cebrail Aleyhisselâm’ın,
çok kere, ashabtan Dihye (ra) suretine girerek Efendimiz(
sav)’e geldiği açıkça bilinen gerçeklerdendir. Bundan başka suretlerde
geldiği de olmuştur. Bir muharip suretinde gelmesi gibi.
9- Vahiy meleğinin kendi sureti üzerinde görünüp vahiyde bulunması
suretiyle.

82 Soru: Kıraet-i seb’a imamlarını ve nerelerde
ilim neşrettiklerini yazar mısınız?
Cevap: Bunlar, sorunuzda da ifade ettiğiniz gibi, yedi kimsedir.
İsimleri ve ilim neşr ettikleri saha itibariyle şöyle sıranabilir.
1- Nafı ibni Abdirrahman. Bu değerli kıraat alimi Isfehanlı olup,
Medine ehlinin kıraat imamıdır. İlme olan iştiyakı sebebiyle, ashabtan
İbni Abbas’dan (ra) ve sayıları yetmişe ulaşan tabiinden Kur’anı
Kerim’in kıraatini teallüm etmiştir. 169 (H) tarihinde ahirete irtihal
etmiştir.
2- İbni Kesir. Mekke ehlinin kıraatte imamıdır. Aslen Farisli’dir.
Kendisi tabiinden olmakla, Abdullah bin Zübeyr, Ebu Eyyub el-Ensari,
Enes bin Malik gibi sahabelerden rivayette bulunmuştur. 120
(H) tarihinde ahirete irtihal etmiştir.
3, Ebu Amr. Aslen Kazerunlu olup, Basra’da yetişmiş ve Mücahid,
Said bin Cübeyr ve İbni Kesir gibi tabiin alimlerinden kıraet ilmini
öğrenmiştir. 154 (H) tarihinde Kûfe’de ebediyyet alemine intikal etmiştir.
4- Abdullah bin Amir. Şam halkının kıraatte imamıdır. Ashabtan kıraat
telâkki etmiştir. 118 (H) tarihinde Şam’da ebediyyet alemine göç
etmiştir.
5- Asım Ebu Bekir el-Esedi. Kendisi tabiin alimlerinden olup, Kûfe’de
Şeyhu’l-kurra bulunuyordu. 128 (H) tarihinde vefat etmiştir.
Kendisinin ravileri Şû’be bin Ayyaş ile Hafs bin Süleyman’dır. Biz
Türklerin kıraat tarzımız Hafs’ın rivayeti ile Asım kıraati olmaktadır.
6- Hamza bin Habib el-Kufı. Tabiinden olması ihtimal dahilindedir.
Asım’dan ve Ameş’den kıraat ilmini telâkki etmiştir. 158 (H) tarihinde
vefat etmiştir.
7- Kısai Ali bin Hamza. Bu kudretli alim, kıraat sahasında olduğu
gibi Nahiv ilmi dalında dayed-i tûlâ sahibiydi. Kûfe’de Nahiv ilminde
haklı bir şöhrete sahip bulunuyordu. Kıraat ilmini Hamza bin Habib’den
almıştır. 189 (H) tarihinde ebediyyet alemine göç etmiştir.
Bu yedi alimden başka üç değerli zat daha vardır ki, bunlar ile kıraat-i
aşere meydana gelmiş bulunmaktadır. Onlar da şu muhterem zatlardır

l ı bu Cafer el-Mahzumi. Bu muhterem kıraat alimi, mü’minlerin
.itmesi Ümmü Seleme’nin (ra) azad edip hem hürriyetine kavuşturd
u ^ hem de ilim sahasına kazandırdığı bir zattır. 132 (H) tarihinde
Medine’de vefat etmiş bulunmaktadır.
). Yakub bin İshak. Bu zat, Basraiı olup bu şehir halkının kıraat
imamıdır. 205 (H) tarihinde vefat etmiştir. Kendisi yüksek bir ilmin
.ılıihi bulunuyordu.
s tîbu Muhammed Half bin Hişam. Aslen Bağdatlıdır. Kıraat ilmi
•..ılıasında kudretli bir imamdır.
83 Soru: Fatiha suresi, Mekke’de mi yoksa Medine’de
mi nazil olmuştur?
Cevap: Bu husustaki kavillerin ekserisi, Fatiha suresinin Mekke’de
nazil olduğu noktasında toplanmaktadır.
84 Soru: Her ayet bir menhiyyata karşılık mı indi?
Menhiyyat işlenmemiş olsa ayet gene inecek
miydi?
Cevap: Ayet-i Kerimeler, sırf menhiyyatı yasaklamak üzere inmiş değildir.
Allah Teala dilediği zaman dilediği ayeti indirmiştir. Ayet-i kerimelerin
bir kısmı emir, bir kısmı yasak ayetleri olduğu gibi, birçoğu da
geçmiş milletlerin haber ve kıssalarını açıklamaktadır. Bir çokları ibret
verici misaller ve hikmetli mev’izeler ve pörsümeyen ilahi düsturlardan
ibarettir.
gg Soru: Kur’an-ı Kerim’in en son inen suresi
hangisidir?
Cevap: “Beraet” suresidir.

Fetvalar
Abdest

Soru: Çalıştığımız iş yerinde, abdestimizi alırken, ayak yık am a yeri, yüzümüzü yıkayacağımız yere 9-10 metre uzak.Yüzümüzü yıkarken ayaklarımızı yıkayamıyoruz. Bazıları mi, değil mi? Cevap: Abdest uzuvlarının birbiri peşine yıkanması, Hanefi mezhebine göre sünnettir. Bu sebeple yüzünüzü yıkadığınız yerden 15 metre ilerdeki çeşmeden ayağınızı yıkayarak aldığınız abdestle namaz kılmak caizdir. …

Fetvalar
Hazreti Peyşamber’in Yakınları

177 Soru: Resûlullah Efendimizin(sav) dedesi Abd (yani, Efendimizin(sav) b a ba annesi) n in adı nedir? Cevap: Abdülmuttalib’in zevcesinin adı Fâtıma’dır. (Mustafa Asım Koksal: Hazreti Muhammed ve İslâmiyet, Mekke Devri s.20). 17 Soru: P e y g am b e r im iz in (sav) annesinin  adı nedir ? Cevap: Resûlullah …

Fetvalar
Hz. Peygamber (S.A.V.)’in Çocukları

Soru: Peygamber (s.a.v) Efendimiz, ik i k ız ın ı Ebû Cehil’in,oğullarına vermiş. Rukayye (ra) ile Ümmü Gülsüm’ü (ra) bu kimselere neden verm iş ? “Müşrike kız verme fakat al” deniliyor. Açıklayınız. Cevap: Peygamber Efendimizin (sav) Rukayye ve Ümmü Gülsüm adlı kızları, Ebû Cehil değil Ebû Leheb’in oğluna nikâhlanmış ise …