ATA SÖZÜ

Başa Gelmeyince Bilinmez

Bir adamın koyun sürüsü varmış. Sürüyü otlatmak için her gün dağ bayır dolaşmaktan bıkmış usanmış… Gidip gelirken önünden geçtiği denizin dümdüz, sakinliği ilgisini çekmiş. “Ben en iyisi deniz üstünde ticaret yapayım,” demiş. Satmış koyunlarını, köyünde bolca yetişen fasulyeleri çuvallayıp, atlamış bir gemiye, yola çıkmış. Birinci gün her şey yolunda gitmiş… …

ATA SÖZÜ

Balık Baştan Kokar

Balığın bollaştığı bir mevsimdi. Balık sever bir adam, balık tezgâhlarından birine yaklaştı. Bütün balıkları dikkatle süzdü. Sonra bir tezgâhın üzerine eğilerek, burnunu sağa sola gezdirip balıkların kokusunu duymaya çalıştı. Daha sonra da bir palamudu kuyruğundan tuttuğu gibi havaya kaldırdı. Burnuna doğru yaklaştırıp, koklamaya başladı. Duyduğu kokuyu beğenmemiş olacak ki, yüzünü …

ATA SÖZÜ

Başa Gelmeyince Çekilmez

Bir adamın koyun sürüsü varmış. Sürüyü otlatmak için her gün dağ bayır dolaşmaktan bıkmış usanmış… Gidip gelirken önünden geçtiği denizin dümdüz, sakinliği ilgisini çekmiş. “Ben en iyisi deniz üstünde ticaret yapayım,” demiş. Satmış koyunlarını, köyünde bolca yetişen fasulyeleri çuvallayıp, atlamış bir gemiye, yola çıkmış. Birinci gün her şey yolunda gitmiş… …

ATA SÖZÜ

Bal Tutan Parmağını Yalar

Arıcılık yapan bir köylü, ballarını tenekeye doldurup kasabada bir bakkala getirir. Fiyatta anlaşırlar. Sıra balları tartmaya gelir. Bir kilodan fazla dirhemi olmadığı için, bakkal, petekleri eliyle bölerek terazinin kefesine koyup, kilo kilo tartmaya başlar. Tartılan balı kendi kabına taşımak için, önce parmaklarına bulaşan balı yalayıp temizleyen bakkal, daha sonra aktarmayı …

ATA SÖZÜ

Bakarsan Bağ Olur Bakmazsan Dağ Olur

Bir çiftçinin dönüm dönüm bağları ve üç oğlu varmış. Tembelmiş oğlanları. Bağın tüm işleriyle yaşlanıncaya adam kendisi uğraşmış. Asmaları budamış, beslemiş, ilaçlamış… Toprağı bellemiş. Yaşlanıp, öleceğini anlayınca, “Bu bağ… Bakılırsa bağ, bakılmazsa dağ olur\ Benim tembellere bunu nasıl anlatsam acaba?” diye günlerce düşünmüş. Sonunda çağırmış hepsini, “Oğullarım,” demiş, “ben artık …

ATA SÖZÜ

Baba Oğluna Bağ Bağlamış; Oğul Babaya Bir Salkım Üzüm Vermemiş.

Ali Dayı’nın beş dönüm büyüklüğünde bir bağı vardı… Üç de oğlu. Gün geldi, yaşlandı Ali Dayı. Bağını üç oğlu arasında paylaştırdı. Artık uzun yol yürüyemediğinden çok sevdiği bağını gidip göremeyeceği için üzgündü. Bir avuntusu vardı yine de: Bağı göremeyecekti, ama oğulları bağın üzümlerinden getirirlerdi ona. Öyle umuyordu. Üzüm mevsimi geldi …

ATA SÖZÜ

Az Tamah Çok Zarar Getirir

Etli bir kemik parçası gören köpek, kaptığı gibi kemiği, derenin öbür tarafında bulunan yavrusuna doğru koşmaya başlar. Geçmek için dereyi tam adımını atmışken, bir de ne görsün? Suyun yüzünde, ağzında kemikle bir köpek daha durmuyor mu? O heyecan içinde, suyun yüzünde görünen köpeğin kendisi olduğunu fark etmez hiç. “Dur, şunun …

ATA SÖZÜ

Az Olsun Temiz Olsun

Yükseklerde, dağların zirvelerinde karnını doyuracak bir şey bulamayan kartal aç kalır. Yiyecek bir şeyler bulmak için daha aşağılara, tepelerin eteklerine doğru iner. Keskin gözleriyle çevresini tararken, bakar ki bir karga konduğu dalda tüylerini parlatmaktadır. Onu aşağılarda, dağın eteklerinde gören karga çok şaşırır. Kanatlarını kaldırıp indirerek, selamlayıp, “Kartal kardeş, seni buralara …

ATA SÖZÜ

Ayağını Yorganına Göre Uzat

Sonradan zengin olma bir adam varmış. O güne kadar seve seve kullandığı yorganları beğenmemeye başlamış. Kimisine, “Bu uzun, ben uzun yorgan istemem,” demiş. Kimisine de, “Bu da kısa… Ben kısa yorgan da istemem,” demiş. Parası var ya, “En iyisi, ben yeni yorgan yaptırayım,” demiş. Gitmiş, şehrin en iyi yorgancısına, anlatmış …

ATA SÖZÜ

Ay Işığında Ceviz Silkilmez

Yoksul bir adam vardı. Ailesinin geçimini bütün gün el işinde çalışarak sağlardı. Bu yüzden bahçesindeki cevizleri bile toplayacak zamanı olmazdı çoğu kere. Oğlu büyüyüp delikanlı olunca, “Şu cevizleri sen toplar mısın?” dedi ona. “Birazını biz yeriz, birazını da çarşıda satar, bir ihtiyacımızı karşılarız.” Delikanlı, “Tamam baba,” dedi ama unuttu dediğini. …

ATA SÖZÜ

Ava Giden Avlanır

Devrin ünlü gökbilimcisi Ali Kuşçu, Akkoyunlular devletinin hükümdarı Uzun Hasan’ın elçisi olarak İstanbul’a, Fatih Sultan Mehmet’e gelir. Sevimli, alçakgönüllü, nüktedan bir kişidir. Kısa zamanda Fatih’in gözdesi olur, sık sık sofrasına buyur edilir. Bu yemekli sohbetlerin birinde, sofranın tıka basa av etleriyle donatıldığını gören Ali Kuşçu durgunlaşır. Sofrada bulunanlar avla, avcılıkla …

ATA SÖZÜ

Aldatan Aldanır

Bir farecik dolaşırmış bir gün, ırmak kenarında. Bir kurbağa gözüne kestirmiş onu, öğle yemeği için. Farecik çevik mi çevik… Nasıl yakalayacak kurbağa onu? Bir tuzak kurmuş aklınca. “Fare kardeş,” demiş, “karnın aç biliyorum, yiyecek bir şeyler arıyorsun kıyı boyu. Buyur, beraber yiyelim öğle yemeğini. Benim evde yemek hazır!” Farecik, sevinmiş …