Kartala Bir Ok Değmiş Yine Kendi Teleğinden

ATA SÖZÜ

Kartalın karnı acıkmış. Konmuş bir yalçın kayanın tepesine, hemen aşağıda uzayıp giden ovayı süzmeye başlamış… O, avını ararken, bir avcı görmüş onu. Sessizce yaklaşıp, yayını germiş, bırakmış… Yaydan fırlayan kanatlı bir ok… Fuuuuyyytttt! O hızla gidip kartalın göğsüne saplanmış. Acıyla yerinden zıplayan kartal, göğsüne saplanan oka bakmış… Okun kanatlarının kendi teleğinden olduğunu görünce, “Ah,” demiş, “yanarım yanarım… Beni kendi tüyümle yaraladılar ya, ona yanarım!”

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …