Karga Kekliği Taklit Edeyim Derken Kendi Yürüyüşünü Şaşırmış

ATA SÖZÜ

Ormanda herkes kekliğe hayranmış. Ötüşünü dinleyip, “Ah, ne güzel ötüyor!” derlermiş. Yürüyüşüne bakıp, “Ah, ne güzel sekiyor,” derlermiş. Karga alınmış buna. “Benim keklikten ne eksiğim var; ötmek derseniz öterim, sekmek derseniz sekerim,” demiş. Kimse dinlememiş onu. Kimse dönüp bakmamış ona. O da çıkıp bir ağacın dalına, başlamış keklik gibi ötmeye. Hayvanların bir kısmı kulaklarını tıkarken bir kısmı da kahkahalarla gülmeye başlamış. “Madem öyle,” demiş karga, “sekerek yürümeyi öğreneyim de, siz o zaman görün; keklik mi güzel sekiyor, ben mi?” Bir süre keklikleri izleyip, onların sekerek yürümelerini gözleyen karga, başlamış alıştırma yapmaya. Bir hafta sonra keklik gibi sekerek yürümeyi öğrenmiş… Çıkmış ormanın herkesin görebileceği bir yerine, başlamış keklik gibi sekerek yürümeye… Sağına soluna bakıyormuş bir yandan da, gören eden var mı diye…Onu böyle yürürken ilk tilki görmüş, “Geçmiş olsun karga kardeş,” demiş tilki, “taşa mı çarptın ayağını?” Öfkelenmiş karga, “Hadi ordan,” demiş, “sen ne anlarsın sekerek yürümekten!” Tavşan geçiyormuş oradan… “Hayrola,” demiş, “ne oldu bacağına?” Tavşanın üstüne yürümüş karga, “Git işine!” diye bağırmış. Karganın niye kızdığını anlayamayan tavşan, hemen uzaklaşmış oradan. Kulaktan kulağa fısıldanmış, karganın sekerek yürüdüğü… Duyan koşmuş… Gören, “Geçmiş olsun,” diye başlıyormuş söze… Morali bozulmuş karganın, “Sekmeyi de beğendiremedik,” demiş ağlamaklı bir sesle. Kendi yürüyüşüne dönmeye karar vermiş… Karar vermiş ama kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü de şaşırmış… Eskiden nasıl yürüdüğünü bir daha hatırlayamamış. Artık, o gün bugündür karga yarı sekip, yarı yürüyerek devam ettiriyormuş hayatını!

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …