Kaplumbağalar Kitap Özeti
- By : Acil Çözüm
- Category : 100 temel eser özetleri
FAKİR AYKURT
Bay kurt 1929 yılında Burdur’da doğmuştur. Gönen bitirdikten sonra öğrenimine Ankara Gazi devam etmiştir. Değişik yerlerde öğretmenlik, yapmıştır. Daha sonra, TÖS ve TÖB Genel Başkanı ninniyim serlerinde Anadolu’nun köy hayatını yansıtmaya Çok sayıda eser vermiştir. Yılanların Öcü adlı romanıyla iyot gazetesi Yunus Nadi Roman yarışmasında birincilik FAKİR HAKKINDA Fakir Baykurt, eserlerinde köy sorunlarını ve gerçeklerini önüne sermeye çalışır. Sosyal yaralara parmak basar, Kaplumbağalar” romanında da bu anlayışının tezahürü görülür, Baykurt, bu romanının önemini şu cümlelerle dile “Bu roman, her türlü teknik ve elektronik araçların büyük gösterdiği ve üretkenliğin alabildiğine arttığı bu dün-yiyeceği yıllık zahireyi, yanıp kül olmuş topraklardan toplamaya çalışan ve varlığını sürdürebilmek için üreten Türk köylüsünün hayatından bir kesittir.” ÖZET Roman, Ankara’ya 100, Kızılırmak’a 15 km uzaklıkta Cilan I ozak köyünde geçmektedir. Tozak, çevresi Sünni köyleriyle çevrili bir Alevi köyüdür. Alevilik geleneği ve kültürü bu fakir ve kıraç köyde hâlâ hüküm sürmektedir. Köy, her imkândan yoksun, susuz, karasal bir köydür. Üzüm yetişmemektedir. Köylülere, civar köylerden de üzüm verilmemektedir. Çünkü Sünniler şarabı tadır. Köylüler, yoksulluk ve sıkıntı içinde hayatlarından bir hâlde yaşarken Eğitmen Rıza bir öneride bulunur. kıyısındaki düzlük, bağ hâline getirilebilir. Bütün köy
Rıza canla başla çalışırlar. Verimsiz, taş dolu, susuz beş altı ay içinde bağ hâline getirirler. Bağ, o kadar verimli.İl» |j köyün hem şarap hem de pekmez ihtiyacını Tozaklılar bu olaydan sonra daha mutlu, daha neşeli Eski eğlenceleri devam eder. Eskiden susuz, yeşilsiz ol.tn kfl
âdeta dirilmiştir. Köylünün ‘Turluk” dediği bağa akın etmeye başlar. Çünkü hayvanlar güneşin yeşilliğe sığınarak kurtulmaktadır. Kır Abbas, bağı korur kaplumbağalara da yardım eder. Onların faydalanmalarını sağlar. Kır Abbas, yaşına rağmen hiç bu işleri üstlenmiştir. Köyde törenler düzenlenmektedir. Köye âdeta bereket Halkın yüzü gülmekte, koyunların dişi doğurması adaklar adanmaktadır. Bir akşamüstü, köye havadan kara Mı şey düşer. Düşen şey, meteoroloji gözlem aracıdır. Köylü, çekinir ve bu yabancı cisimden korkarlar. Bu cismi okulun odasına kapatırlar. Ertesi gün, toprakları ölçmek için kadastro komisyonu Köylü devletten gelen her şeye temkinli yaklaşmaktadır. Bu misyondakilere güvenmezler. Komisyondaki insanlar kendilerin*’ hiç benzememektedir. Kendilerinden bir şey alacaklarını zamir derler. Oysa komisyon, herkesin mülkünü ölçüp üzerlerine diktan sonra gidecektir. Fakat beklenmeyen bir gelişme olııı Purluk’taki bağın, devlete ait olduğuna karar verir komisyon üyeleri. Köylü kendilerine ait olduğunu ispatlamaya çalışsa başaramaz. Memurlar tutanak tutarak hükümete havale eder işi Devlet ve köylü arasında bir çekişme başlar. Köylü, çok zayıf ve cahildir. Kendini savunacak güçte değildir. Köylü gelişmeler takip edemez, olan olur. Tozaklılara Purluk arazisi yüzünden .ısla ödeyemeyecektir. Avukatlara, yargıca, hepsi de sadece kendilerini düşündüğü için olmaz. köylüler zorluklarla yeşerttikleri tarlalarını bütün sığırları tarlaya sürerler. Yeşil tarla eski Köylüler yıkılan ümitleri ve gözyaşlarıyla emeklerine kaplumbağalar da eskisi gibi güneşin yakıcı alevleri altında Onlar da köyü terk eder. Kır Abbas, yeni doğan to- ismi verir. Fakat devlete kırgındır. Eğitmen Rıza da yaşamına devam eder.