Etten Önce Çömleğe Düşme.

ATA SÖZÜ

Bir bayram öncesi, annesi keşkek yapmak için Bir bayram öncesi, annesi keşkek yapmak için hazırlıklar yaparken, küçük Selman da etrafında dolaşıp, merakla onu izliyordu. Anne keşkek çömleğini ortaya çıkarınca, Selman sordu: “Anne, bu çömlek ne?” “Keşkek çömleği oğlum!” Çocuk, keşkek çömleğini merakla incelerken, anne, kaynamış, kabuğu soyulmuş buğdayı ortaya çıkardı. Çocuğun ilgisi buğdaya döndü bu kez: “Anne bu buğdayları ne yapacaksın?” “Keşkek yapacağım oğlum… Buğdayı ve etleri çömleğe koyup, pişireceğim… Yarın bayramda yiyeceğiz. “Anne, etleri hazırlarken, çocuğun merakı çömleğe döndü yeniden. Eliyle çömleğin içini sıvazladı. Sonra başını çömleğin içine doğru eğip, daha yakından görmeye çalışıyordu ki, annesinin sesipatladı kulağında:”Sel-maaan!”Birden irkilen Selman, ani hareket yapınca, kafasıçömleğin içine geçli kaldı.89Annesi koştu hemen. Çömleği sağa sola yavaşça hareket ettirerekçıkarmaya çalıştı. Çıkardı sonunda ama Selman’ın da kulak derisi yüzüldü biraz. Onun kulaklarını ovuşturduğunu görünce, dayanamadı annesi, “Kulaklarının acımasını istemiyorsan, bir daha etten önce çömleğe düşme,” dedi.

(Zamansız, sırasız yapılan iş çoğu kere sorun yaratır)

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …