Dünyada Bakılacak Surat Kalmadı.

ATA SÖZÜ

Ünlü halk şairi Seyrani, bir gün eski bir arkadaşına rastlar. Sevinçle birbirlerine sarıldıktan sonra oturup konuşmaya başladıklarında, Seyrani, arkadaşının görmediğini üzülerek fark eder. Ne diyeceğini bilemez bir an; sonra kendini toparlayarak, “Nasılsın?” diye sorar. Arkadaşı, kısa bir duraklamadan sonra, karşılık olarak, “Ben de dünyayı görecek göz kalmadı,” der. Onu nasıl teselli edebileceğini düşünen Seyrani, kısa bir suskunluktan sonra, “Üzülme dostum,” der, “zaten dünyada da bakılacak surat kalmadı.”

(Dünya çok bozuldu.)

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …