Deve Bir Akçe, Götür Oğlum; Deve On Akçe, Getir Oğlum

ATA SÖZÜ

Bir delikanlı yularından çekiştire çekiştire bir deveyi alıp babasının karşısına getirir. “Baba,” der, “bu deveyi çarşıda kaça satıyorlardı biliyor musun?” “Kaça?” “Bir akçeye! Ben de hemen aldım.”
Baba ayağa fırlar hemen: “Bir akçeyi nereden buldun oğlum?” “Daha bulmadım ki… Şimdi senden alıp, götürüp vereceğim deveciye!” Rahat bir soluk alan baba, yerine otururken: “Ben de bir akçe olsa, önce karnımı doyuracak bir şeyler alırım… Sen bu deveyi geri götür,” der. Delikanlı ısrar eder: “Ama baba, bu kadar ucuz deve nerede görülmüş, gel alalım şunu!” Babası, “Param yok,” der başka bir şey demez. Delikanlı da çaresiz, götürüp deveyi geri verir. Zaman geçer aradan… Durumunu düzelten baba, bir gün oğlunu çağırtıp, “Aman oğlum,” der, “çok acele bir deveye ihtiyacım var; git hayvan pazarından bir deve al da gel!” Delikanlı gider ama gittiği gibi geri döner. Baba, “Ben sana ne demiştim; hani, deve nerede?” diye sorunca, delikanlı,
“Baba, çarşıda bir deve kaç para biliyor musun?” diye karşılık verir.  “Kaç para?” “Tam 10 akçe!” Öfkeyle ayağa fırlar baba: “Kaç akçe olursa olsun, getir oğlum getir!” Delikanlı şaşkın şaşkın babasına bakar, “Deve bir akçe, götür diyorsun… Deve on akçe, getir diyorsun… Ben ne anladım bu işten?” der.

(Para yoksa, insan en ucuz şeyleri bile alamaz. Para varsa, en pahalı şeyleri bile kolayca alabilir.)

ATA SÖZÜ
Zurnada Peşrev Olmaz Ne Çıkarsa Bahtına

Kendini beğenmiş bir İstanbullu, Edirne’ de bir düğüne davet edilir. Düğün yemeğinden sonra hep birlikte bahçeye çıkılır. Oyun havaları eşliğinde bir süre eğlenildikten sonra, sıra istek parçalarına gelir. Onun konuk olduğunu bilen zurnacı yaklaşıp, “Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?” diye sorar. Zurnacıya küçümseyerek bakan İstanbullu, “Kala kala …

ATA SÖZÜ
Zorla Güzellik Olmaz

Poyraz ile Güneş, bir gün sıkı bir iddiaya girmişler. Poyraz, “Ben insanlara istediğimi yaptırırım,” demiş. “Hayır,” demiş Güneş, “asıl ben istediğimi yaptırırım.” O sırada, tarlasında çalışan bir adam görmüşler. Poyraz, “Var mısın” demiş Güneş’e, “adama üstündeki giysileri sen mi çıkartacaksın, ben mi? “Varım,” demiş Güneş, “Hadi, sen başla önce… Adama …

ATA SÖZÜ
Yerin Kulağı Var

Eskiden, çok eskiden Ege Bölgesi’nde Frigyalılar hüküm sürerken bugünkü Dinar kasabasında bir çocuk dünyaya gelir. Marsiyas adı verilen çocuk, küçük yaşta müziğe merak sarar. Frig havaları besteler, yurdunun doğa tanrısı Pan’a ilahiler yazar. Kamışa yedi delik açarak, bugün çaldığımız flüt, ney ve kavalın ilk örneğini icat eder. İcat etmekle kalmaz; …