Bilim Adamının Romanı Oğuz Atay Kitap Özeti
- By : Acil Çözüm
- Category : 100 temel eser özetleri
OĞUZ ATAY
1934’te İnebolu’da doğan yazar, İTÜ İnşaat Fakültesi’ni bitirmiştir.
İDMMA’da öğretim üyeliği yapmıştır. Mesleği mühendislik
olan Atay, Türk Edebiyatında modern Batı romanı ve
hikâyesi tarzında en iyi eser veren yazarlarımızdandır. Eserlerinde
modern insanın bunalımını, yalnızlığını, toplumun aksayan yönlerini
çoğu zaman ironik bir tarzda ele almıştır. İlk romanı, Tutunamayanlar
1970’te TRT Roman Ödülü’nü kazanmıştır. Romanla
birlikte piyes, hikâye alanında da eser vermiştir.
ESER HAKKINDA
Oğuz Atay, bu eserde hocası Mustafa İnan’ın hayatını romanlaştırmıştır.
Dolayısıyla biyografik bir romandır. Romanda
sıradan, fakir bir halk çocuğu olan Mustafa İnan’ın uluslararası
tanınan bir bilim adamı olma sürecinde yaşadığı zorluklar ve bu
zorluklara rağmen ahlak ve erdeminden hiçbir şey kaybetmemesi
anlatılmaktadır. Oğuz Atay, romana, hocasının resimlerini
ekleyerek daha renkli bir kompozisyon oluşturmuştur.
na’dan kaçmak zorunda kalırlar. Konya’ya yerleşirler. Mustafa
İnan burada Mevlâna’nın şehre verdiği manevi havanın da
etkisiyle Divan Edebiyatına ilgi duyar. Bu arada maddi sıkıntıları
gittikçe artan ailesi, tatillerde Mustafa İnan’ı bir kuyumcunun
yanına çırak olarak verir.
Mustafa İnan, eğitim hayatı boyunca hiç defter kullanmaz.
Çok zeki olduğu için buna gerek duymaz. Fakat babası kitapla,
defterle uğraşmayan bu çocuğun okumayacağını düşünür.
Mustafa, ailesine yük olmamak için kitap da almaz. Bu yüzden,
sabahları erkenden kalkar; mektepteki yatılı okuyan çocukların
kitaplarından çalışır. Savaş yılları, ekonomik sıkıntılar Mustafa’yı
erken olgunlaştırmıştır. Mustafa İnan, öğrencilik yıllarında öğretmenlik
de yapar. Arkadaşları konuyu anlamadıkları zaman
Mustafa İnan’a gelirler; Mustafa onlara kısa sürede konuyu mükemmel
şekilde anlatır. Öğretmek onun için vazgeçilmez bir tutkudur.
Adana Lisesi’nde öğrenim gören İnan, arkadaşlarına hep
yol gösterir, onlara okumalarını söyler ve ufuk kazandırmaya
çalışır. Bu yüzden okuldaki herkesin dostudur.
Mustafa, 19 yaşında iken babasını kaybeder. Bütün ailenin
geçimi Mustafa’nın sırtına yüklenmiştir. Bilim adamı ve öğretmen
olmak istemektedir. Fakat bilgi ve zekâsına rağmen ailesi için en
kolay yoldan para kazanabileceği okulu tercih etmelidir. Bu
yüzden liseyi birincilikle bitiren Mustafa, fen fakültesine kayıt
yaptırır. Arkadaşlarının gönlü razı olmaz ve ondan habersiz
kaydını mühendislik fakültesine alırlar. Derslerde üstün bir
başarı gösterir. Hocaları ona “Doçent” demeye başlarlar. Mustafa
İnan, bu yıllarda ülkesi için çalışmaya, öğretmenlik yapmaya
kesin karar verir. Almanca kursuna gider; her geçen gün kendini
yetiştirmek için uğraşır. Mustafa İnan, üniversitede okuduğu
yıllarda pozitif bilimler yeni yeni gelişmektedir. Bu yüzden
aksayan pek çok şey vardır. İşini yapamayan, öğrenciye çok sert
davranan hocalar, Mustafa’yı daha da idealist yapar. Ailesinin
geçimine katkıda bulunmak için bu yıllarda lise öğrencilerine
ders vermeye başlar.Komanın ikinci bölümünde, Mustafa İnan’ın eşi Jale ile
ı mi m . ) süreci anlatılır. Mustafa’nın ders verdiği, lise öğrencileıimlen
birisi de Jale’dir. Jale, Mustafa İnan Hocasına çok saygı ve samimi bir ilişkileri olur. Sonra Jale, bursu çıkınca Almanya’ya
gider. Mustafa, Jale yokken de onun ailesini her hafta
a ret eder, aile Mustafa’ya çok alışır. Hâlâ hoca öğrenci ilişkileri
a da Jale Hanımla Mustafa mektuplaşır. Daha sonra Mustafa
İnan, doktora yapmak için İsviçre’ye gider. Burada ara sıra Jale da ziyaret etmeye başlar. Mustafa İnan, arkasından Jale
I lamın, İstanbul’a döner. Bundan sonra evlilik kararı alırlar. OI-
a rahat bir yaşamı olan Jale Hanım, Mustafa’nın geçindirmek/orunda olduğu bir ailesi olduğunu bilir. Evlilik teklifini yine de
1 eder. Maddi imkânsızlıklar ve Mustafa’nın ailesi yüzünden
bilmeleri çok zor olur. Evlendikten sonra aynı sıkıntılar devam
• der. Mustafa İnan, önüne açılan bütün zengin olma yollarını
teddeder. Üniversite hocalığı dışındaki tüm teklifleri devletine
ihanet sayar. Bu yüzden, evine oldukça uzak olan üniversiteye
t.ogıı zaman yürüyerek gitmek zorunda kalır. Bununla beraber,
üniversitenin çok büyük gelişmeler katetmesini sağlar. O, İsviçre’de
nık lüks şartlar altında çalışmayı reddetmiş, ülkesi için her
oı lıığa katlanacağına söz vermiştir. İlk doktorayı yaptırır, ilk
l ıiısüyü kurar. Üniversitenin pek çok işini yüklenir. Evine çok
yorgun dönmektedir. Hastalıktan çok korkan Mustafa İnan,
dekan olduktan sonra sağlığına dikkat edememeye başlar. Bu
günlerde, Yahya Kemal’in sohbetlerine büyük bir zevkle katılın.
ıktadır. Bu arada, oğlu Hüseyin de büyümektedir. Mustafa
İnan’ın ilme karşı tükenmeyen bir iştahı vardır. Dil, edebiyat,
lelsefe, tarih, matematik, sanat gibi her dalla ilgilenir. Öğrencilerini
de kendisi gibi çok yönlü yetiştirmeye çalışır. Bu arada, makaleler,
denemeler yayınlamaya başlar. Ülkesine, milletine çok bağlı olan
Mustafa, beyin göçünden dolayı çok üzülmektedir.
Mustafa İnan’a milletvekilliği, bakanlık teklif edilir. Bu
idealist adam bunları kabul etmez. Çünkü kendisinin en büyük
görevinin eğitim olduğunu düşünmektedir. Elinin tersiyle tüm