Beş Şehir Ahmet Hamidi Tanpınar Kitap Özeti
- By : Acil Çözüm
- Category : 100 temel eser özetleri
AHMET HAMDİ TANPINAR
Ahmet Hamdi Tanpınar, (1901-1962) Cumhuriyet Dönemi
Türk Edebiyatının en önemli yazarlarındandır. Çocukluğu ve
gençliği, babasının işi nedeniyle değişik yerlerde geçmiş olan yazarın
eserlerinin arka planı, bu yerlerde edindiği tecrübelerden
dolayı çok zengindir. Ayrıca yazar, hem Batı hem de Doğu edebiyatı,
musikisi, resim ve heykelciliği ile ilgilenmiştir. Bu anlamda,
kültür hayatımıza fikirleriyle imza atmış bir düşünür; engin
kültürü, sanatçı kişiliği ve üniversite hocalığı ile Türk kültür hayatında
çığır açmış olan bir yazardır.
Roman, hikâye, şiir, deneme, makale gibi edebiyatın çok
çeşitli alanlarında eserler vermiştir. Eserleri, Türk Edebiyatının
başyapıtlarındandır. Eserlerinin başlıca konuları, İstanbul, zaman
fikri, rüya, Doğu ve Batı medeniyetidir. Halit Ziya Uşaklıgil’den
sonra en büyük üslupçudur.
ESER HAKKINDA
Sahnenin Dışındakiler, Tanpınar’ın Milli Mücadele dönemi
İstanbul’unu başkahraman vasıtasıyla yansıttığı, siyasi meselelerin
l.ı/laca yer aldığı bir romanıdır. Eserin başlığı, yani sahnenin
ılışı İstanbul; sahnenin içi ise Kurtuluş Savaşının cereyan ettiği
Anadolu’dur.
ÖZET
Ankara
Belki Milli Mücadele yıllarının bıraktığı bir tesirdir, belki
doğrudan doğruya çelik zırhlarını giymiş ortada dolaşan bir eski
/.iman silahşörüne benzeyen kalesinin bir telkinidir; Ankara,
kına daima destani ve muharip göründü. Şurası var ki şehrin
v.ı/iyeti de buna müsaittir. Daha uzaktan gözümüze çarpan şey
iki yassı tepenin arasındaki geçidiyle tabii bir istihkâm manzarasıdır.
Ankara, uzun tarihinin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Asırlar
içinde uğradığı istilalar, üst üste yangınlar ve yağmalar, şehirde
geçen zamanların pek az eserini bırakmıştır. Acayip bir karışıklık
içinde bu tarih daima insanın gözü önündedir. Türk kültürünün
kendinden evvel gelmiş medeniyetlerden kalan şeylerle bu kadar
ı anlı surette rast gele karıştığı, haşır neşir olduğu pek az yer vardır.
Erzurum
Hiçbir yerde memleketin Birinci Cihan Harbi’nde geçirdiği
tecrübenin acılığı burada olduğu kadar vuzuhla görülemezdi.
İki, eski ressamların tasvir etmekten hoşlandığı şekilde, ölümün
/.aferi idi. Dört yıl, bu dağlarda kurtlara insan etinden ziyafetler
çekilmiş, ölüm her yana doludizgin saldırmış, seçmeden avlamıştı.
Uğursuz tırpan durmadan, bir saat rakkası gibi işlemiş, rast
geldiği her şeyi biçmişti. Bununla beraber, nüfusu altmış binden
sekiz bine inen Erzurum Milli Mücadeleye ön ayak olmuş, Ermenistan
zaferini idrak etmiş, yavaş yavaş sağ kalan hemşerilerini
toplamaya başlamıştı.
Erzurum Türk tarihine, Türk coğrafyasına 1945 metreden
bakar. Şehrin macerası düşünülürse, bu yükseklik daima göz
önünde tutulması gereken bir şey olur. Malazgirt Zaferinin açtığı